Milliyet’in özel röportajından derlenen bilgilere göre, 17 Ağustos 1999 depreminde sağ kurtulmayı başaran Asya Koşal, Seyhan Sevinçler ve Murat Kulakaç, bugün depremzedelere umut olmaya devam ediyor. Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti, ancak o gecenin travması ve ardından gelen mücadele, üç isim için de hayatın merkezinde yer almaya devam ediyor.

689F9Eb4Da6924D710051893

MARMARA DEPREMİ VE YAŞANAN KAYIPLAR

17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7.4 şiddetindeki deprem, resmi kayıtlara göre 17 bin 840 kişinin hayatına mal oldu. 23 bin 781 kişi yaralanırken, 505 kişi ise engelli kaldı. Bu rakamlar, milyonlarca insanın hayatının dönüştüğü trajediyi sadece sayısal olarak yansıtıyor.

Asya Koşal, deprem gecesi Gölcük’te 5 katlı bir binanın üçüncü katında bulunuyordu. Henüz 27 yaşında olan Koşal, felaket sonucunda ailesinden birçok kişiyi kaybetti. Murat Kulakaç ise deprem sonrası su altı kurtarma çalışmalarına katıldı, Seyhan Sevinçler ise 23 yaşındayken Yalova’da depremi yaşadı.

689F9F0Cda6924D71005189F

SEYHAN SEVİNLER: “İNSANIN MUCİZESİ BU SANIRIM”

Sıcak bir yaz akşamı yaşanan deprem, Sevinçler’in hayatında unutulmaz bir etki bıraktı. Yedi katlı bir binanın ikinci katında bulunduğu sırada büyük bir yıkım yaşandı. Binada ciddi çatlaklar ve dökülen betonlar oluştu. Sevinçler, deprem sonrası UNICEF’in projelerinde görev alarak çocuklar ve ailelerle güvenlik ve duygusal destek çalışmalarına katıldı.

Sevinçler, yaşadığı travmayı ve hayata tutunmayı şöyle özetliyor:

"Deprem anında dışarı çıktığımızda manzara korkunçtu. Sanki hayat devam etmeyecekmiş gibi düşünmüştüm. Sonraki günlerde hayatın devam ettiğini gördüm. Sadece kendim için değil; enkazdan çıkan, bir uzvunu kaybeden, yakınını kaybeden insanların hayata devam ettiğini... Yeniden hayat kurduğunu gördüm ve bu bana çok mucizevi geldi. İnsanların yeniden aile kurması, çocuk sahibi olması veya o yapay uzva alışması gibi... İnsanın mucizesi bu sanırım."

6 Şubat depremi ise Sevinçler için tetikleyici bir olay oldu. Flashbacklerle yüzleşen Sevinçler, bedensel egzersizler ve nefes çalışmaları ile tetiklenmenin etkilerini azaltmaya çalışıyor.

689F9Ee5Da6924D710051896

MURAT KULAKAÇ: “ARAMA KURTARMA DALGIÇLARI YETİŞTİRİYORUZ”

Marmara Depremi’nin ardından Kocaeli’de profesyonel olarak görev alan Kulakaç, yaşanan felaketin bir toplum hafızasını canlandırdığını belirtiyor:

“Ben İngiltere ile evliyim” diyen ve hiç evlenmeyen İngiltere Kraliçesi kim?
“Ben İngiltere ile evliyim” diyen ve hiç evlenmeyen İngiltere Kraliçesi kim?
İçeriği Görüntüle

"Doğayla hiçbir şekilde baş edemediğimizi gördük. Yapabileceğiniz hiçbir şey yok, çünkü bir hazırlığınız yok. Bütün binalar yıkılmış, her şey darmadağın olmuştu. İnsanlar ne yapacağını bilmiyordu."

Emekli olduktan sonra Değirmendere Sualtı Topluluğu’nu (DESSAT) kuran Kulakaç, olası İstanbul depremi senaryolarına hazırlık amacıyla arama kurtarma dalgıçları yetiştiriyor. Türkiye’deki dalgıç sayısının artmasıyla birlikte kıyı şeritlerinde ve bina altlarında hayatta kalanları kurtarmaya yönelik ciddi bir kapasite oluştuğunu vurguluyor.

ASYA KOŞAL: “PROTEZİMİN OLMASINI ÇOK İSTİYORUM”

Depremde çocuklarını kaybeden Asya Koşal, yaşadığı acıyı her yıl 17 Ağustos’ta hatırlıyor. İzmir’de geçirdiği yılların ardından tekrar Gölcük’e döndü. Koşal, protez kullanımındaki zorluklara rağmen yaşamını sürdürüyor ve sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak yer alıyor.

Koşal, Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü’ne layık görülmesinin gurur verici olduğunu belirtiyor:

"Sosyal medyada bulunmamın farklı bir misyonu daha var. Umudunu kaybetmiş insanlara umut olabilmek. Psikolojisi bozuk olan, 6 Şubat depreminde yakınlarını kaybeden insanların bana ulaşıp iletişim kurması beni çok mutlu ediyor."

689F9Ee9Da6924D71005189D

Ayrıca, Türkiye’nin farklı bölgelerinde ihtiyaç sahiplerine yardım götürdüğü örgü kamplarına katılıyor ve tek eliyle örgü örerek topluma örnek oluyor.

Bu üç isim, Marmara Depremi’nden 26 yıl sonra hâlâ afet bölgelerinde aktif rol alıyor ve yaşanan felaketin ardından hayata tutunanlara ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Kaynak: Milliyet