Adet öncesi gerginlik sendromu (PMS), kadınların regl döneminden yaklaşık bir iki hafta önce yaşadığı; ruh hali değişiklikleri, sinirlilik, göğüslerde hassasiyet, yorgunluk, iştah değişiklikleri ve vücutta ödem gibi semptomlarla kendini gösteriyor. Belirtiler genellikle adet kanamasının başlamasıyla birlikte kayboluyor. PMS, bazı durumlarda sosyal ve mesleki işlevleri bozacak düzeyde olduğunda "premensturel disforik bozukluk" olarak sınıflandırılıyor.
PMS Tipleri Semptomların Farklı Şekilde Seyretmesine Neden Olabiliyor
Kadınlarda PMS belirtileri üç farklı örüntüde görülebiliyor.
En sık karşılaşılan birinci tipte belirtiler adet öncesi günlerde başlarken, ikinci tipte yumurtlama döneminde başlayıp kısa sürede kayboluyor, ardından adet öncesi yeniden ortaya çıkıyor. Üçüncü tipte ise belirtiler yumurtlamayla başlayarak luteal faz boyunca şiddetleniyor. Her kadının döngüsünde bu belirtiler benzerlik gösterebiliyor.
Hormonlar ve Serotonin Düzeyi PMS Semptomlarını Etkiliyor
PMS’nin oluşumunda hormon dengesizlikleri ve beyin kimyasalları önemli rol oynuyor.
Özellikle serotonin seviyelerindeki değişikliklerin PMS semptomlarını tetiklediği düşünülüyor. Serotonin, ruh halini etkileyen bir beyin kimyasalı olarak PMS'nin duygusal belirtilerinde etkili. Ayrıca progesteron hormonunun da sinir sistemi üzerindeki etkileri nedeniyle PMS semptomlarında rol oynayabileceği belirtiliyor.
PMS Belirtileri Fiziksel ve Ruhsal Değişimlerle Ortaya Çıkıyor
Semptomlar arasında depresyon, gerginlik, göğüslerde ağrı, iştah artışı ve cilt sorunları yer alıyor.
Kadınlar adet öncesi dönemde baş ağrısı, halsizlik, mide bulantısı, şişkinlik, kabızlık ya da ishal gibi fiziksel belirtilerle karşılaşabiliyor. Ruhsal belirtiler arasında ise sinirlilik, anksiyete, depresif ruh hali, dikkat dağınıklığı ve sosyal çekilme dikkat çekiyor. Bazı kadınlarda bu dönemde ciltte akne, kilo artışı ve kas ağrıları da gözlemlenebiliyor.
Teşhis İçin Semptom Takibi ve Bazı Testler Öneriliyor
Tanı koymak için özel bir test bulunmasa da düzenli semptom takibi önemli bir yöntem.
PMS teşhisi, adet döngüsüne göre düzenli olarak yaşanan belirtilerin hasta tarafından kaydedilmesiyle konulabiliyor. En az iki adet döngüsü boyunca günlük semptom günlüğü tutulması tanı koymada yardımcı oluyor. Ayrıca depresyon, tiroid bozukluğu veya kronik yorgunluk sendromu gibi durumlar PMS'yi taklit edebileceği için ayırıcı tanı için bazı kan testleri yapılabiliyor.
PMS Tedavisinde Psikolojik Destek ve İlaç Tedavisi Birlikte Uygulanıyor
Tedavi, belirtilerin şiddetine göre yaşam tarzı değişikliklerinden antidepresanlara kadar çeşitlilik gösteriyor.
Hafif belirtilerde psikoeğitim, egzersiz, uyku düzeni ve beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi yeterli olabiliyor. Orta ve ağır vakalarda ise serotonin üzerine etkili antidepresanlar (SSRI’lar), doğum kontrol hapları ve hormonal tedaviler uygulanabiliyor. Bazı durumlarda ilaçlar sadece adet döngüsünün son iki haftasında kullanılıyor.
Vitamin Takviyeleri ve Bitkisel Çözümler Destekleyici Olabilir
Vitamin B6, magnezyum, kalsiyum ve D vitamini gibi takviyeler semptomları hafifletmeye yardımcı olabiliyor.
Yapılan araştırmalar, özellikle B6 vitamini ve kalsiyum takviyesinin ruh hali bozukluklarını azaltabileceğini gösteriyor. Ayrıca vitex agnus castus (hayıt ağacı) bitkisinin özellikle fiziksel PMS belirtilerinde faydalı olabileceği belirtiliyor. Ancak bu tür takviyelerin kullanımı öncesinde mutlaka doktora danışılması gerekiyor.
Adet Öncesi Gerginlik Sendromunu Hafifletmek İçin Yaşam Tarzı Önerileri
Düzenli egzersiz, stres yönetimi ve sağlıklı beslenme PMS şikayetlerini azaltabiliyor.
Uzmanlar, PMS semptomlarının hafifletilmesi için tuz, şeker, kafein, sigara ve alkol tüketiminin sınırlandırılmasını öneriyor. Her gün aynı saatte uyuyup uyanmak, açık havada yürüyüş yapmak, hobi edinmek ve sosyal aktivitelerde bulunmak da ruhsal belirtilerin hafiflemesine yardımcı olabiliyor.