Bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Murat Karayılan, örgütün kuruluşunun 47. yıl dönümü bahanesiyle yayınladığı propaganda mesajında, örgütün kuruluş sürecine ve yapısına dair açıklamalarda bulundu. Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde gerçekleştirilen ve örgütün temellerinin atıldığı toplantıya atıfta bulunan teröristbaşı, sözde partileşme kararının arka planını anlattı. Karayılan, örgütün bir disiplin ve talimat hiyerarşisi oluşturmak amacıyla yapılandırıldığını belirterek, aradan geçen 47 yıla rağmen sözde kuruluş gününün halkın tamamı tarafından kabul görmediğini itiraf etti.
"DAHA FAZLA DİSİPLİN, DAHA FAZLA HAREKETLİLİK GEREKİYORDU"
Terör örgütü elebaşı Murat Karayılan, örgütün kuruluş aşamasında sadece siyasi bir adım atılmadığını, bunun öncesinde bir eylem kararı alındığını dile getirdi. O dönemde örgüt üyelerinin bir arada tutulması ve belirlenen hedeflere yönlendirilmesi için daha sıkı bir yapılanmaya ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Yapılanmanın bir parti çatısı altında toplanmasının sebebini, daha fazla örgütlülük ve disiplin sağlama aracı olarak tanımlayan Karayılan, direniş olarak adlandırdığı terör faaliyetlerinin belli bir talimat ve düzen içerisinde yürütülebilmesi için bu kararın alındığını vurguladı. Fis köyünde alınan kararların, örgütün eylem stratejisinin temelini oluşturduğunu aktaran elebaşı, diğer tüm yapıların da bu temel üzerine inşa edildiğini ifade etti.
"BU DURUM KARŞISINDA İNSANIN DİRENMESİ GEREKİYORDU"
Murat Karayılan, örgütün kurulduğu 1978 yılındaki siyasi atmosferi terör örgütünün propagandası doğrultusunda yorumladı. O dönemde uygulandığını iddia ettiği inkar ve yok sayma politikalarının tehlikeli bir boyuta ulaştığını öne süren Karayılan, bu duruma karşı ne yapılması gerektiği sorusunun gündeme geldiğini belirtti. Sözde ulusal direniş olarak adlandırdığı bu sürecin, örgütün temel motivasyonu olduğunu ifade eden teröristbaşı, alınan kararların normal bir siyasi hareketten öte bir başkaldırı niteliği taşıdığını ve örgütün varlığını sürdürmek için her yolu denediğini sözlerine ekledi. Karayılan, 1978 yılında alınan bu kararın, sözde inkar siyasetine karşı bir refleks olarak geliştiğini savundu.
"KENDİNİ YENİDEN VAR EDEREK YOLUNA DEVAM ETTİ"
Örgütün kuruluşunun üzerinden 47 yıl geçtiğini hatırlatan teröristbaşı, geçen bu süreyi örgüt ideolojisi çerçevesinde değerlendirdi. Terör örgütünün varlığını sürdürebilmek için attığı adımları "destansı" ifadelerle övmeye çalışan Karayılan, örgütün yok oluş sınırından çıkarak kendini yeniden var ettiğini iddia etti. Açıklamasında, örgütün kuruluş sürecinin tamamlanmasının ardından geçen yarım asra yakın sürede, yapının kahramanlık söylemleriyle ayakta tutulmaya çalışıldığını ve bu sürecin örgüt tabanı için tarihi bir önem taşıdığını dile getirdi.
"HALKIN TÜMÜ TARAFINDAN TAM ANLAMIYLA BENİMSENMİŞ DEĞİLDİR"
Konuşmasının son bölümünde dikkat çekici bir itirafta bulunan teröristbaşı Karayılan, örgütün kuruluş tarihinin bir "bayram" olarak kutlanması gerektiğini savundu. Ancak bu tarihin ve "Ulusal Direniş Kararı" olarak adlandırdığı günün, toplumun geneli tarafından kabul görmediğini belirten Karayılan, "Evet, belki halkın tümü tarafından tam anlamıyla benimsenmiş değildir ama yine de bu gün tarihi bir gündür" ifadelerini kullandı. Teröristbaşı, bu itirafıyla örgütün 47 yıllık faaliyetlerine rağmen hedeflediği taban desteğini tam olarak sağlayamadığını da gözler önüne serdi.



