Enerjiden tarıma, sanayiden balıkçılığa kadar geniş bir yelpazede büyüme gösteren Türkiye ekonomisi, 2025 yılında denizlerden gelen yeni bir başarı hikayesi yazıyor. Karadeniz, hem ekonomik hem de ekolojik anlamda ülkenin stratejik gücünü temsil ederken, bölgeden yapılan su ürünleri ihracatıyla Türkiye dünya pazarlarında adından daha fazla söz ettiriyor.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerine göre, 2025’in ilk dokuz ayında bölgeden 38 bin 906 ton su ürünü ihraç edilerek 278 milyon 729 bin 24 dolar gelir elde edildi. Bu rakam, Türkiye’nin mavi ekonomisinde rekor bir döneme işaret ediyor. Trabzon merkezli ihracat hareketiyle Karadeniz, 31 ülkeye ürün göndererek küresel rekabette güçlü bir oyuncu haline geldi.
Rakamlarla İhracatın Yeni Rotası
Karadeniz’den yapılan ihracatta başı Rusya, Yunanistan ve Japonya çekiyor. Sadece Rusya’ya gönderilen su ürünlerinin toplam değeri 102 milyon 398 bin 985 doları bulurken, Yunanistan’a 31 milyon 715 bin 990 dolar, Japonya’ya ise 23 milyon 976 bin 161 dolar tutarında ürün satışı gerçekleştirildi. Bölgenin ihracat haritası her geçen yıl daha da genişliyor; Kazakistan, Meksika, İsviçre, Dominik Cumhuriyeti ve Endonezya gibi ülkeler de Türk balıkçılığının yeni müşterileri arasında yer alıyor.
Yeni Pazarlar, Yeni Hedefler
DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, bölge ihracatının yalnızca geleneksel pazarlarda değil, aynı zamanda yeni pazarlarda da güç kazandığını belirtiyor. Kalyoncu’ya göre, 2025’in son çeyreğinde hedef 380 milyon dolar seviyesini yakalamak. Bu doğrultuda hem mevcut pazarların güçlendirilmesi hem de yeni ülkelere açılım stratejileri sürdürülüyor. Güneydoğu Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Türk su ürünleri için yeni hedef pazarlar olarak öne çıkıyor.
Sürdürülebilir Balıkçılık ve Katma Değer
Kalyoncu’nun vurguladığı bir diğer önemli nokta ise sürdürülebilir balıkçılığın önemi. Katma değeri yüksek işlenmiş ürünlerin ihracatına yönelmek, Türk su ürünlerinin dünya markası haline gelmesinde kritik rol oynuyor. Bu yaklaşım, sadece ekonomik kazanç değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da Türkiye’nin uluslararası prestijini güçlendiriyor.
Son Söz: Denizden Gelen Güç
Türkiye, enerji ve tarım kadar deniz ekonomisinde de güçlü bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Karadeniz’den elde edilen ihracat başarısı, hem ekonomik büyümenin hem de bölgesel kalkınmanın göstergesi. Eğer doğru yönetilir ve sürdürülebilirlik ilkesinden ödün verilmezse,
Türkiye'nin denizden kazandığı bu güç uzun vadede küresel ölçekte yeni fırsatların kapısını aralayacaktır. Aslında mesele şu ki; Bir ülkenin geleceğini belirleyen şey, sahip olduğu kaynaklar değil; o kaynaklardan nasıl bir hikaye yazdığıdır.
