Mekke’de hac farizasını yerine getirerek Kabe-i Muazzama’ya veda eden hacıların, Hazreti Muhammed’in nuruyla aydınlanmış mukaddes şehir Medine’ye gelişleri devam ediyor. Türkiye'den kutsal topraklara yola çıkan hacı adayları, ilk olarak Cidde Havalimanı üzerinden Mekke’ye ulaşarak hac ibadetlerini yerine getirdi. Hac görevini tamamlayan Müslümanlar, mübarek yolculuklarının ikinci ve manevi anlamda derinlikli durağı olan Medine-i Münevvere’ye yönelerek bu kutsal şehre adım atmaya başladı.
İslam tarihinde derin bir öneme sahip olan Medine, "Allah'ın Resulü'nün nuruyla aydınlanmış şehir" anlamını taşıyan "Medine-i Münevvere" adıyla anılıyor. Mekke'nin yaklaşık 450 kilometre kuzeyinde yer alan bu kutlu şehir, Hazreti Muhammed’in Mekke’den hicret ederek sığındığı, İslam’ın ilk yıllarına ve pek çok önemli gelişmeye ev sahipliği yapan manevi merkezlerden biri olarak kabul ediliyor. Hicaz bölgesinde yer alan Medine, yalnızca tarihsel değil, ruhani olarak da İslam ümmeti için büyük bir anlam taşıyor.
Hac ibadetlerini tamamladıktan sonra Medine’ye ulaşan hacılar, buradaki otellerine yerleşmelerinin ardından ilk olarak Mescid-i Nebevi’yi ziyaret ediyor. Hazreti Muhammed’in bizzat inşasında bulunduğu bu mukaddes mescitte Müslümanlar, önce Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’i, ardından onun en yakın dostları olan Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer’in kabirlerinin yer aldığı Hücre-i Saadet’i ziyaret ederek selam duruyor. Bu ziyaret, hacıların ruhani yolculuklarının en derin ve duygusal anlarından biri olarak öne çıkıyor.
Mescid-i Nebevi içinde yer alan ve “Cennet bahçelerinden bir bahçe” olarak tanımlanan Ravza-i Mutahhara da hacıların yoğun ilgi gösterdiği alanlardan biri. Ziyaretçilerin mobil uygulama üzerinden randevu alarak giriş yaptığı bu kutsal alan, Hazreti Peygamber’in kabri ile minberi arasında bulunuyor. Hacılar burada namaz kılıyor, dua ediyor ve manevi huzur içerisinde ibadetlerini sürdürüyor. Ravza-i Mutahhara'da geçirilen her an, hacılar için unutulmaz bir ibadet tecrübesi olarak hafızalarda yer ediniyor.
Medine, sadece Hazreti Muhammed’in ebedi istirahatgahı olmasıyla değil, aynı zamanda İslam tarihinin şekillendiği, sahabelerin yaşadığı ve İslam’ın temel ilkelerinin köklendiği bir şehir olması açısından da büyük bir öneme sahip. Hacılar için Medine’ye yapılan bu ziyaret, manevi bir tamamlanmışlık hissi sunuyor. Mekke’de Kabe’ye yapılan ziyaretin ardından, Medine’de Allah’ın Resulü’nü ziyaret etmek, hac ibadetinin ruhani boyutunu derinleştiriyor ve bu kutsal yolculuğu bütünlüyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da milyonlarca Müslümanın gönlünde yer bulan bu kutlu yolculuk, İslam coğrafyasının dört bir yanından gelen hacıların manevi birliğini ve kardeşliğini gözler önüne seriyor. Hazreti Muhammed’in nuruyla aydınlanmış şehir Medine, hac ibadetinin en önemli duraklarından biri olmaya devam ediyor.