Isparta’nın Eğirdir ilçesinde yer alan ve Türkiye’nin en büyük ikinci tatlı su gölü olarak bilinen Eğirdir Gölü, kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle yaşanan kuraklık, gölün su seviyesinin hızla düşmesine neden olurken, aynı zamanda biyolojik kirlilikte artışa yol açıyor. Türkiye’nin önemli içme suyu kaynaklarından biri olan göl, aynı zamanda barındırdığı zengin canlı çeşitliliğiyle de ekolojik açıdan büyük bir öneme sahip.

Beyşehir Gölü’nden sonra Türkiye'de sularından en fazla faydalanılan ikinci göl olan Eğirdir, yalnızca yerel halk için değil, tüm bölge için önemli bir yaşam kaynağı olarak öne çıkıyor. Tatlısu levreği, gümüş balığı, kerevit, yengeç, su kaplumbağası, martı ve birçok kuş türü gibi çeşitli canlılara ev sahipliği yapan gölde yaşanan su kaybı, bu canlı türlerinin yaşam alanlarını da doğrudan tehdit ediyor. Göl aynı zamanda göçmen kuşların uğrak noktalarından biri olma özelliğini taşıyor.

Göl çevresinde düzenlenen tekne turlarıyla ziyaretçilere Can Ada ve Yeşil Ada gibi doğal güzellikleri yakından görme fırsatı sunuluyor. Ancak son dönemde gölde yapılan gözlemler, kıyı bölgelerinde yoğun ot ve yosun oluşumunu ortaya koyuyor. Bu durum hem görsel kirliliğe neden oluyor hem de gölün ekosistem dengesini olumsuz etkiliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli kamu kurumları, üniversiteler ve çevre bilimciler gölü kurtarmak adına çeşitli çalışmalar yürütüyor. Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, kaçak su çekimlerinin denetlenmesi ve çevresel farkındalığın artırılması gibi başlıklarda yoğunlaşan bu çalışmalar, Eğirdir Gölü’nün geleceği açısından kritik öneme sahip.

"Yedi renkli göl" olarak da anılan Eğirdir Gölü, her mevsim farklı tonlara bürünen doğal yapısıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ancak yaşanan iklim değişikliği ve insan faaliyetlerinin göl üzerindeki baskısı, bu eşsiz güzelliği tehdit ediyor. Dron ile kaydedilen son görüntülerde gölde suyun çekildiği alanlar, ortaya çıkan adacıklar, kıyıya yakın tekneler, martı ve kırlangıç gibi kuş türleriyle birlikte kıvrımlı yollar gözlemlenebiliyor.

Doğal zenginliği ve ekolojik değeriyle dikkat çeken Eğirdir Gölü'nün korunması, yalnızca bölge halkı için değil, ülke genelinde biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliği için de büyük önem taşıyor. Yetkililer, kuraklıkla mücadelede uzun vadeli çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgularken, bireylerin de su kullanımında daha dikkatli ve bilinçli davranmasının altını çiziyor.