Hipertansiyon hastalarında kan basıncının aniden çok yükselmesiyle ortaya çıkan hipertansif kriz, acil müdahale gerektiren ciddi bir tablo olarak değerlendiriliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Olcay Özveren, bu süreçte yaşanan belirtilerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, hastaların acilen bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini söyledi.
BU BELİRTİLER HİPERTANSİF KRİZE İŞARET EDEBİLİR
Prof. Dr. Özveren, hipertansiyonun bazı durumlarda acil tabloya dönüştüğünü vurguladı. Bulantı, kusma, şiddetli baş ağrısı, uyuşma, nefes darlığı, konuşma ve görme bozukluğu, bilinç bulanıklığı ile göğüs ağrısının hipertansif kriz belirtileri arasında olduğunu ifade eden Özveren, bu şikâyetlerin ani şekilde ortaya çıkabileceğini belirtti.
TEDAVİYİ YARIM BIRAKMAK BÜYÜK RİSK TAŞIYOR
Hipertansiyonun ömür boyu tedavi gerektiren bir hastalık olduğunun altını çizen Özveren, ilaçların düzenli kullanılmamasının ciddi sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Prof. Dr. Özveren, “Tansiyon ilaçları bırakıldığında iyilik hali bir süre devam eder ancak kan basıncı yeniden yükselir ve hastalığı kontrol etmek zorlaşır” diyerek tedavinin aksatılmaması gerektiğini vurguladı.
KALP EN ÇOK ETKİLENEN ORGANLARDAN
Kontrol altına alınmayan yüksek tansiyonun özellikle kalbi zorladığı belirtildi. Artan basıncın kalbi daha fazla çalışmaya ittiğini aktaran Prof. Dr. Özveren, bunun kalp krizi, kalp yetmezliği, ritim bozuklukları ve aort anevrizması riskini artırdığını ifade etti.
BÖBREK VE BEYİNDE CİDDİ HASAR OLUŞABİLİYOR
Uzmanlara göre hipertansiyon, böbrek damarlarında daralma ve sertleşmeye yol açarak böbrek yetmezliğine kadar ilerleyebiliyor. Beyin damarları üzerinde yarattığı baskı ise felç ve beyin kanaması gibi hayati tehlikeler barındırıyor.
HİPERTANSİYONUN ÖNLENMESİ İÇİN ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Hipertansiyonun tamamen engellenemese bile alınacak bazı önlemlerle riskin azaltılabileceği ifade ediliyor. Sağlıklı beslenme, tuz tüketiminin azaltılması, Akdeniz tipi beslenme alışkanlıkları, işlenmiş gıdalardan uzak durulması, potasyumdan zengin besinlerin tüketilmesi, düzenli egzersiz ve tütün ürünlerinden uzak durulması uzmanların önerileri arasında yer alıyor.
ÇOCUKLAR VE GENÇLERDE DE ARTIŞ GÖZLENİYOR
Hipertansiyonun yalnızca yetişkinlerde değil, çocuk ve gençlerde de giderek daha yaygın hale geldiği bildiriliyor. Genetik yatkınlık, sağlıksız beslenme, obezite, fiziksel aktivite eksikliği ve stres, genç yaşta hipertansiyon gelişiminde önemli etkenler olarak öne çıkıyor.
DÜZENSİZ İLAÇ KULLANIMI İLAÇ DİRENCİNİ TETİKLEYEBİLİR
Tedavinin aksatılması ya da ilaçların düzensiz alınmasının, zaman içinde ilaç direncine yol açabileceği belirtiliyor. Bu durumun hipertansiyonu kontrol etmeyi zorlaştırarak daha güçlü ilaçlara ihtiyaç duyulmasına neden olabileceği aktarıldı.
HİPERTANSİF KRİZ FELCE KADAR GİDEBİLEN SONUÇLAR DOĞURUYOR
Uzmanlar, tansiyon ilaçlarının aniden bırakılmasının hipertansif krize yol açabileceğini ve bu durumun felç ile kalp krizi gibi ağır sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Hipertansiyon hastalarının düzenli tedavi ve kontrollerini ihmal etmemesi gerektiği ifade ediliyor.




