Sinem Topaloğlu neden öldürüldü? Koruma kararı işe yaramadı mı?

Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde yaşanan trajik olay, tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Henüz 27 yaşındaki Sinem Topaloğlu, boşanma aşamasında olduğu eşi Ali Eren S. tarafından evinin balkonundan girilerek katledildi. Henüz 10 gün sonra mesleğine ilk kez resmi olarak adım atmaya hazırlanan genç gemi kaptanı, hayalleriyle birlikte hayattan koparıldı.

Koruma kararı vardı, ama yetmedi

Sinem Topaloğlu’nun, eşi tarafından uzun süredir tehdit mesajlarına maruz kaldığı, bu nedenle kolluk kuvvetlerinden koruma talebinde bulunduğu öğrenildi. Mahkeme kararıyla evi çevresinde güvenlik önlemleri alınırken, nöbet tutmak üzere bir mahalle bekçisi görevlendirildi. Ancak bu önlem bile cinayetin önüne geçemedi. Olay gecesi, Ali Eren S., arka balkondan eve girerek Sinem Topaloğlu ile tartışmaya başladı. Evde yaşanan gerginliği fark eden mahalle bekçisi Emrah Erata, kapıya yöneldiğinde saldırganın silahlı müdahalesiyle bacağından vuruldu. Bekçi Erata'nın korumaya çalıştığı genç kadın, kısa süre sonra sırtından vurularak hayatını kaybetti.

Cinayet planlıydı, motosikletle kaçtı

Olayın ardından motosikletiyle hızla kaçan saldırgan, bölgedeki güvenlik kameraları ve tanık ifadeleriyle aranmaya başlandı. Sinem’in akrabalarının iddiasına göre, katil zanlısı Ali Eren S. cinayeti günler öncesinden planlamış ve genç kadını adım adım takip etmişti. Evde camı kırarak içeri giren zanlının, öncesinde sosyal medyada evlilik yüzüğünü denize attığı anları kayda aldığı belirtildi.

Denize açılmaya 10 gün kalmıştı

Sinem Topaloğlu, Mersin Üniversitesi Deniz Taşımacılığı ve İşletme Bölümü'nden mezun olduktan sonra uzun süre uluslararası sularda staj kaptanı olarak görev yapmıştı. Eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra Trabzon’a dönen genç kadın, sadece 10 gün sonra kaptanlık görevine başlayacaktı. Ancak bu umut dolu yolculuğa çıkamadan acımasız bir saldırıya kurban gitti.

Aile perişan: “Sinem’im gitti, yandık!”

Genç kadının acılı annesi Derya Topaloğlu, taziyeleri kabul ederken, gözyaşları içinde “Benim kızımı bana diri getirseydiler” diyerek feryat etti. Sinem’in dedesi ise daha önce saldırgan tarafından tehdit edildiklerini, hatta bizzat kendisinin de uyarıldığını aktardı. Ailenin “Bu adam psikopat, gereği yapılmalıydı” sözleri, adalet sistemine yönelik eleştirileri de beraberinde getirdi.