Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), küresel kolera salgınının giderek büyüdüğünü ve ölüm oranlarının hızla yükseldiğini duyurdu. Örgüt, 31 ülkede görülen salgınların çatışmalar, yoksulluk ve iklim değişikliği nedeniyle kontrol altına alınmakta zorlandığını belirtti.
SALGIN 31 ÜLKEYE YAYILDI
DSÖ’nün 1 Ocak-17 Ağustos 2025 verilerine göre, dünya genelinde 409 bin 222 kolera veya akut sulu ishal vakası bildirildi. Aynı dönemde 4 bin 738 kişi yaşamını yitirdi. Vakalar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 azalsa da ölümlerde yüzde 46’lık artış kaydedildi.
EN YÜKSEK VAKA VE ÖLÜMLER AFRİKA’DA
DSÖ, 2025’te en fazla vakanın Doğu Akdeniz Bölgesi’nde (230 bin 991 vaka, 6 ülke) ve Afrika Bölgesi’nde (172 bin 750 vaka, 23 ülke) görüldüğünü açıkladı. Kolera kaynaklı ölümlerin en yüksek olduğu bölge ise 3 bin 763 ölümle Afrika oldu. Çad, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kongo Cumhuriyeti, Güney Sudan ve Sudan’da yüksek bulaşma oranları ve ölüm oranları devam ediyor.
KONGO VE ÇAD’DA ÖLÜM ORANLARI EN YÜKSEK
Uzun süredir ciddi vaka bildirimi olmayan bazı ülkelerde de kolera yeniden ortaya çıktı. Kongo Cumhuriyeti ve Çad, vaka ölüm oranlarıyla öne çıktı. Kongo’da oran yüzde 7,7, Çad’da ise yüzde 6,8 olarak kayıtlara geçti.
SAĞLIK SİSTEMLERİ KIRILGAN ÜLKELERDE SALGIN KONTROLÜ ZOR
DSÖ, çatışmalar, kitlesel göçler, sel felaketleri ve yetersiz sağlık altyapısının salgının kontrolünü zorlaştırdığını vurguladı. Kırsal alanlar ve sel bölgeleri, temiz suya erişimdeki sıkıntılar nedeniyle hastalığa karşı en savunmasız bölgeler olarak öne çıkıyor.
KOLERA İÇİN ACİL EYLEM PLANI
Afrika Hastalık Kontrol Önleme Merkezi ve DSÖ, 26 Ağustos’ta “Afrika Kıtasal Kolera Acil Durum Hazırlık ve Müdahale Planı 1.0”ı başlattı. Bu plan, Afrika devlet başkanlarının kolerayı 2030’a kadar kontrol altına alma taahhütleri doğrultusunda hayata geçirildi.
KALICI ÇÖZÜM İÇİN TEMİZ SU VE HİJYEN VURGUSU
DSÖ, kolerayı sona erdirmenin tek sürdürülebilir yolunun güvenli içme suyu, hijyen ve sanitasyon olduğunu vurguladı. Ayrıca güçlendirilmiş gözetim, etkin vaka yönetimi, WASH (su, sanitasyon ve hijyen) müdahaleleri, aşılama kampanyaları ve sınır ötesi işbirliğinin önemine dikkat çekildi.
