İsrail, Hakan Fidan’ın da yer aldığı diplomatik heyetin Ramallah'ı ziyaret etmesini engelleyeceğini açıkladı.
İsrail’in, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Ürdün, Katar ve Türkiye dışişleri bakanlarının Filistin Yönetimi’ne yönelik Ramallah'a planladığı ziyareti engelleme kararı, Orta Doğu’da diplomatik çevreleri ayaklandırdı.
İsrail’den gelen açıklamalara göre; Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan liderliğindeki ve BAE, Mısır, Ürdün, Katar ve Türkiye'den dışişleri bakanlarının da aralarında bulunduğu üst düzey bir heyetin Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmek üzere Batı Şeria/Yahudiye ve Samarya'ya girmesini engelleyeceğini bildirdi. Ziyaret bu hafta sonu için planlanmıştı.
Batı Şeria’yı ziyaret kararı, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın "Batı Şeria'da Yahudi bir İsrail devleti kuracağız." açıklamasının hemen ardından duyurulmuştu. İsrail Savunma Bakanı Katz, hükümetinin Filistin'in Batı Şeria bölgesinde yerleşim yerlerini genişleterek bir "İsrail Yahudi Devleti" kurma niyetini açıkladı: "Bu, bu topraklardaki hakimiyetimizi zayıflatmaya ve zarar vermeye çalışan terör örgütlerine karşı kesin bir yanıttır - ve aynı zamanda (Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel) Macron ve yandaşlarına açık bir mesajdır: Onlar kağıt üzerinde bir Filistin devletini tanıyacaklar - ama biz Yahudi İsrail devletini burada, sahada inşa edeceğiz." demişti.
Ziyaretin Arka Planı ve İsrail’in Tepkisi
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan liderliğinde planlanan bu ziyaret, Ramallah’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yapılacak görüşmeleri kapsıyordu. Ziyaretin amacı, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm sürecine destek vermekti. Ancak İsrail, bu ziyareti “güvenliğine tehdit” olarak nitelendirerek engelleme kararı aldı. İsrailli bir yetkili, “Filistin yönetimi, bu ziyareti Filistin devletinin kurulmasını teşvik etmek için kullanmayı planlıyordu” ifadelerini kullandı. (Times of Israel)
Hakan Fidan’a Açık Mesaj
İsrail’in Gazze’de yaptığı vahşete karşı en net duruş sergileyen Türkiye’nin bu heyete dahil olması İsraili adeta çıldırttı. Bu heyetin içinde Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da yer alması, Ankara’nın Filistin davasına verdiği desteği açıkça ortaya koyuyordu. Hakan Fidan’ın bu heyetle birlikte Ramallah’a gitmesi, Türkiye’nin Filistin devletinin tanınmasına yönelik desteğini de açıkça ortaya koyuyordu. Bu son hamle, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeniden bir gerilim döneminin başlayabileceğinin sinyallerini verdi.
Bölgesel ve Uluslararası Yansımalar
Bu engelleme kararı, İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerde yeni bir gerilim hattı oluşturabilir. Özellikle Suudi Arabistan’ın öncülüğünde gerçekleşmesi planlanan bu ziyaret, Riyad’ın Filistin meselesine olan ilgisinin arttığını gösteriyor. Ayrıca, Suudi Arabistan ve Fransa’nın önümüzdeki ay Birleşmiş Milletler’de iki devletli çözüm konulu bir konferansa ev sahipliği yapacak olması, bu sürecin uluslararası boyutunu da güçlendiriyor. (Times of Israel)
İsrail’in bu kararı, Batı Şeria’daki kontrolünü ve Filistin yönetimiyle olan ilişkilerini yeniden gündeme getiriyor. Özellikle, İsrail’in Batı Şeria sınırlarını kontrol etmesi nedeniyle, yabancı diplomatların bölgeye girişinde İsrail’in onayı gerekiyor. Bu durum, Filistin’in uluslararası ilişkilerdeki hareket alanını kısıtlıyor.
Filistin Yönetimi’nin Durumu ve Geleceği
Filistin Yönetimi, özellikle Gazze Savaşı’nın ardından uluslararası arenada daha fazla destek arayışında. Bu bağlamda, Arap ülkelerinin ve Türkiye’nin desteği, Filistin’in uluslararası tanınırlığı ve meşruiyeti açısından büyük önem taşıyor. Ancak İsrail’in bu tür girişimleri engellemesi, Filistin Yönetimi’nin hareket alanını daraltıyor ve bölgedeki barış çabalarını zora sokuyor. Diğer taraftan bu engelleme bazı Arap ülkelerince yürütülen Gazze’de Hamas’ın yerine “daha makul” bir yönetim arayışlarına da darbe vurma amacı olarak da görülebilir. Aslında İsrail’in amacı Hamas yönetimini bitirmek değil, Hamas’ı kullanarak Gazze’yi işgal etmektir. Bunun da net bir şekilde görülmesi gerekir.
Sonuç olarak; İsrail’in dışişleri bakanlarının Filistin’e girişine engel koyması, Türk-İsrail ve Arap-İsrail ilişkilerinde yeni bir kırılma noktasını tetikleyecektir.