Özel Haber Analizi | Mayıs 2025
Jeopolitiğin Kalbi: Doğu Akdeniz
Doğu Akdeniz, tarih boyunca ticaret yollarının kavşağı, uygarlıkların beşiği olarakanılsa da son yıllarda enerjinin ve diplomasinin en sıcak başlıklarından biri halinegeldi. Doğalgaz keşifleriyle stratejik önemi daha da artan bu bölge, sadece kıyıdaşülkeler değil, küresel güçlerin de dikkatini üzerine çekmiş durumda. Türkiye ise budenklemde kilit bir oyuncu olarak öne çıkıyor.
Enerji Rezervleri: Oyun Değiştirici Unsur
2000’li yılların başından itibaren Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetleri ciddi ivme kazandı. Özellikle İsrail’in Tamar ve Leviathan sahaları, ardından Kıbrısadası çevresindeki Afrodit, Kalipso ve Glafkos sahaları, bölgedeki potansiyeli gözlerönüne serdi. AB ülkeleri için Rus gazına olan bağımlılığın azaltılması arayışı, bu kaynakları stratejik hale getirdi. Ancak enerji kaynaklarının paylaşımı, deniz yetki alanları vekıta sahanlığı konularında ciddi hukuki ve siyasi tartışmaları da beraberinde getirdi.
Türkiye’nin Enerji Politikası: “Mavi Vatan” Stratejisi
Türkiye, “Mavi Vatan” doktrini çerçevesinde Doğu Akdeniz’deki hak vemenfaatlerini kararlılıkla savunuyor. Libya ile 2019’da imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakatı, Türkiye'nin deniz yetki alanlarındaki kararlılığını uluslararası hukuk zeminine taşıdı. Bu hamleyle, Türkiye, DoğuAkdeniz’deki enerji oyununda “seyirci” değil, “oyun kurucu” olduğunu ilan etti. Yavuz, Fatih, Kanuni ve Abdülhamid Han sondaj gemileriyle yapılan derin denizaramaları, Türkiye'nin teknik kapasitesini ve enerji bağımsızlığı hedefini pekiştiriyor.
Diplomasi Trafiği: Yoğun ve Çok Yönlü
Türkiye, askeri ve teknik unsurlar kadar diplomatik araçları da etkin kullanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı, son dönemde DoğuAkdeniz’e kıyıdaş ülkelerle yoğun bir diplomasi yürütüyor.
Libya ile ilişkiler, meşru hükümetle kurulan stratejik ortaklık, hem güvenlik hemenerji alanında Türkiye’ye önemli avantajlar sağlıyor.
İsrail’le normalleşme süreci, ilişkilerin düzelmesiyle birlikte enerji alanında olası işbirlikleri yeniden gündeme geldi. İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’yataşınması, enerji koridoru açısından kritik.
Mısır ile temkinli yakınlaşma, son yıllarda gergin olan ilişkiler, iki ülkenin çıkarları doğrultusunda yeniden diplomatik zemin kazanıyor.
AB ve ABD ile temaslar ve Türkiye, NATO üyesi olarak bölgesel istikrarın anahtarı olduğunu vurgularken, enerji diplomasisini de küresel düzleme taşıyor.
Yunanistan ve GKRY ile Süren Gerilim
Türkiye'nin enerji aramaları, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ilezaman zaman tansiyonun yükselmesine neden oluyor. Ancak Türkiye, uluslararası hukuk ve hakça paylaşım ilkeleri temelinde tüm taraflarla diyaloğa açık olduğunudefalarca vurguladı. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (Türkiye tarafdeğil) göre değil, hakkaniyet ilkesine göre çözüm arayışı Türkiye’nin diplomatiktutumunu belirliyor.
Yeni Dönem: Enerji İşbirliği mi, Rekabet mi?
Doğu Akdeniz’deki enerji potansiyeli, kıyıdaş ülkeleri ister istemez bir iş birliği zemini aramaya yöneltiyor. Bölgesel istikrar, enerji arz güvenliği ve ekonomikkalkınma açısından bu kaynakların barışçıl yollarla değerlendirilmesi kaçınılmaz.
Türkiye, hem ekonomik hem siyasi akıl çerçevesinde bu sürecin mimarlarından biri olmaya aday. Ancak tüm tarafların eşitlik, şeffaflık ve uluslararası hukuk temelindehareket etmesi şart.
Sonuç: Diplomasi ile Derinleşen Enerji Politikası
Doğu Akdeniz’deki enerji mücadelesi artık sadece doğalgaz aramak değil; aynı zamanda kimle, nasıl müttefik olunacağının, hangi uluslararası zeminde masayaoturulacağının da savaşı. Türkiye bu denklemde güçlü bir aktör olarak sadece doğalgaz değil, diplomasi üretiyor.
Bölgeye dair üç önemli not:
- Türkiye’nin kararlılığı, enerji diplomasisinin merkezine yerleşti.
- Doğu Akdeniz, sadece bir enerji havzası değil; aynı zamanda barış veyaçatışmanın düğüm noktası.
- Stratejik ittifaklar, bölgesel barışın da kapısını aralayabilir.
Yukarıda belirtilen açıklamalarım çerçevesinde ve sonuç olarak, yarın değil, bugün diplomasi ve enerji politikaları yeniden yazılıyor. Türkiye, bu satırların en başında yer alıyor.
Hazırlayan: Harun ŞAHİN, TEİAŞ'ta Şube Müdürü olarak çalışıyor. Ankara'da yaşıyor.
Kaynaklar: Dışişleri Bakanlığı verileri, BM raporları, uluslararası ajans analizleri
*Bu siteye yazılan köşe yazıları Türkinform'un editöryal politikasını yansıtmamaktadır. Köşe yazılarındaki görüşler yalnızca yazarları ilgilendirmektedir.*