Adalet sisteminde dijital dönüşüm süreciyle birlikte, tebligat işlemlerinin elektronik ortamda yapılması giderek yaygınlaşmıştır. Elektronik Tebligat Yönetmeliği, 2019 yılından itibaren yürürlükte olup, resmi kurumlar, avukatlar, sermaye şirketleri ve bazı kamu tüzel kişilikleri için elektronik tebligatı zorunlu hale getirmiştir. Bu sistemin amacı, tebligat işlemlerinde hız, güvenlik ve maliyet tasarrufu sağlamaktır. Ancak uygulamada, sistemin hukuki geçerliliği, usul hataları ve teknik sorunlar nedeniyle çeşitli tartışmalar ortaya çıkmaktadır.
Elektronik tebligat, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, e-tebligat Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS) üzerinden yapılır ve iletinin muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu düzenleme, hem tebligatın geçerliliği hem de sürelerin hesaplanması açısından büyük önem taşır. Özellikle dava açma veya itiraz sürelerinin elektronik tebligat tarihinden itibaren işlemeye başlaması, tarafların hak kaybına uğramaması için dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Uygulamada en çok karşılaşılan sorunlardan biri, muhatabın e-tebligat adresini aktif olarak kontrol etmemesi nedeniyle sürelerin kaçırılmasıdır. Hukuken bu durum mazeret sayılmaz; zira sistemin amacı, tebligatın muhataba fiilen ulaşmasından bağımsız olarak hukuki bir kesinlik sağlamaktır. Diğer bir sorun, e-tebligatın yanlış adrese gönderilmesi veya sistemsel arıza nedeniyle iletinin ulaşmamasıdır. Bu hallerde tebligatın usulsüzlüğü iddiası ileri sürülebilir; ancak bunun somut delillerle ispatlanması gerekir. Yargıtay, teknik aksaklıkların ispatlanamadığı durumlarda tebligatı geçerli kabul etmektedir.
Elektronik tebligatın güvenliği, kimlik doğrulama ve veri gizliliği ilkelerine dayanır. UETS, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun denetiminde faaliyet göstermekte olup, iletilerin şifrelenmesi ve bütünlüğünün korunması esasına dayalıdır. Bu sistem, klasik tebligat yöntemlerine göre daha hızlı ve güvenlidir; ancak yine de kullanıcı hatalarına karşı dikkatli olunmalıdır. Özellikle avukatlar ve şirketler, e-tebligat adreslerini düzenli kontrol etmezlerse ciddi süre ihlalleriyle karşılaşabilirler.
Sonuç olarak elektronik tebligat sistemi, yargı süreçlerinde dijital dönüşümün en önemli adımlarından biridir. Ancak teknolojik altyapının hukuki süreçlerle uyumlu çalışması için sürekli güncellenmesi gerekmektedir. Hem avukatların hem vatandaşların bu konuda bilinçli davranması, hukuki güvenliğin sağlanması açısından büyük önem taşır. Elektronik tebligat, sadece bir iletişim aracı değil, yargılamanın temel unsurlarından biri haline gelmiştir