Dünya genelinde yapılan çalışmalar, kadınların erkeklere kıyasla ortalama 5 ila 7 yıl daha uzun yaşadığını gösteriyor. Bu farkın yalnızca genetik etkenlerden kaynaklanmadığı, biyolojik farklılıkların yanı sıra yaşam tarzı ve sosyal alışkanlıkların da etkili olduğu belirtiliyor. Kadınların bağışıklık sisteminden hormon düzeylerine, risk alma davranışlarından sağlık kontrollerine kadar pek çok unsur, ömür süresinde belirleyici rol oynuyor.
GENETİK VE HORMONLARIN ETKİSİ
Kadınlarda östrojen hormonu kalp ve damar sağlığını korumaya yardımcı olurken, erkeklerde baskın olan testosteron hormonu riskli davranış eğilimini artırabiliyor. Ayrıca kadınların genetik yapısı, bağışıklık sisteminin daha güçlü çalışmasına katkı sağlıyor.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ DAHA DAYANIKLI
Kadınların bağışıklık sistemi enfeksiyonlara karşı daha dirençli. Grip ve solunum yolu hastalıklarında erkeklerin daha ağır semptomlar göstermesi bu farklılığı destekliyor.
YAŞAM TARZI ALIŞKANLIKLARI
Veriler, erkeklerin kadınlara göre daha fazla sigara ve alkol tükettiğini ortaya koyuyor. Kadınlar ise sağlık kontrollerini düzenli yapma konusunda daha özenli davranıyor.
RİSKLİ DAVRANIŞLARIN FARKI
Özellikle genç yaşlarda erkekler, kadınlara göre daha fazla riskli davranış sergiliyor. Trafik kazaları, iş kazaları ve tehlikeli sporlar bu farkın önemli nedenleri arasında yer alıyor.
SOSYAL VE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER
Kadınların sosyal destek almaya ve duygularını paylaşmaya daha açık olması, stresle başa çıkmada daha sağlıklı yöntemler benimsemelerine katkı sağlıyor.