Alfred Nobel….
Dinamiti bulan adam…
Ama hikâyenin asıl kısmı servetinde saklı…
Nobel, kazandığı büyük servetin önemli bölümünü bir fona bırakıyor…
Her yıl, insanlığa son 12 ay içinde en fazla fayda sağlayanlara ödül verilsin….diyor….
Gayet güzel ve çalışma adına olumlu bir düşünce ve insancıl bir niyet…
Ama bugün gelinen noktada bu niyet…. adeta tersine dönmüş durumda…
Bu fon sayesinde fizik, kimya, tıp, edebiyat, ekonomi ve barış dallarında ödüller dağıtılıyor…
Eskiden, dünyanın en prestijli ödülü denirdi…
Ama şimdi işler biraz değişti…
Artık o ödül, bilimden çok siyasetin vitrinine dönmüş durumda nedense…
Hakkını da yememek lazım…
Fizik, kimya, tıp…
Bu üç alanda verilen ödüller genelde gerçekten hak edenlere gidiyor…
Bilimsel katkısı tartışmasız, emek belli, sonuç ortada… burada entrika yapılamıyor…
Ama iş ekonomi, edebiyat ve barış dallarına gelince iş değişiyor…
Bu alanlarda ödül artık akademik başarıdan çok ideolojik veya siyasi sadakatle ölçülüyor...
Kime verileceğine bilim kurulu değil, Atlantik ötesindeki güç merkezleri karar veriyor…
Nobel, dinamiti bulmuştu; şimdi o dinamiti hedefteki ülkeleri yıkmak veya siyasi yön vermek için çok net bir şekilde kullanıyorlar…
Ekonomi, edebiyat, barış…
Bu dallarda ödül almak istiyorsan formül belli:
Atlantik ötesi politikaları savunacaksın, kendi ülkeni eleştireceksin, hatta gerekirse aşağılayacaksın…
Ben sizdenim mesajını mutlaka vereceksin…
O zaman tamam, seni parlatırlar, sahneye çıkarırlar, istediğin gerekli ilgi ve alakayı gösterirler…
Gelelim bu seneye…
ABD Başkanı Trump geçen yıllarda Nobel Barış Ödülünü çok istediğini çok defalar dile getirdi…
istiyordu, ama olmadı…
Bu yıl ise ödül, Venezuelalı muhalif Maria Corina Machado’ya verildi…
Tam da ABD savaş gemileri Venezuela sınırlarında iken…
Peki kim bu Machado?
ABD’nin derin yapıları tarafından korunan ve fonlanan, Venezuela Devlet Başkanı Maduro’yu devirmek için her türlü destek verilen birisi
Üstelik İsrail’le de çok yakın temasta olduğu gözlemleniyor…
Gazze’deki soykırıma açıkça destek verdiği biliniyor…
Birde Venezuela Devlet Başkanı Maduro’yu devrirse ülkesinin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını da açıklamış..
Yani “ödül alma kriterlerini” tek tek yerine getirmiş…
Hal böyle olunca da ödül büyük bir iştahla verilmiş…
Ödülü alınca da hemen Trump’ı aramış, Trump ödül alamadı ya…“Bu ödül sizin onurunuza, asıl siz hak ettiniz” demiş..
Daha ne desin? Ancak bu kadar olur…
Şimdi dönelim bize…
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Machado’nun Nobel almasına çok sevinmiş…
ve yaptığı paylaşımda şöyle yazmış:
“Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Maria Corina Machado’yu kutluyorum. Demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenlerin başarısı tüm halklara ilham vericidir…”
Ne güzel değil mi kulağa da nasıl hoş geliyor…
Machado kimdi az önce? Ne demiştik…
ABD derin devlet destekli, İsrail’le kol kola, Filistin’deki zulme sessiz kalan bir isim…
İmamoğlu ise onu “cesur lider” diye övüyor, kendi mücadelesiyle aynı kefeye koyuyor…
İmamoğlu’na bu paylaşımın hiç yakışmadığını düşünüyorum.
bilinçli mi yapıyor, yoksa farkında mı değil anlayamadım.
Ayrıca; kendisini demokrat, halkçı, vatansever diye tanımlayan birçok isim, bu tür örneklerde nedense sessiz kalıyor…
Unutmayalım… bu oynanan oyunlar oynanmaya devam edecek.. bitmeyecek…
Yani…Nobel hâlâ dinamit kadar güçlü.
Ama o dinamit kimlerin elinde patlayacak
kimlerin üstüne düşecek…
Göreceğiz…
Vesselam…