1926 yılında kurulan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılında 703 sayılı KHK ile Cumhurbaşkanlığına bağlı olup, aynı zamanda T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilişkili bir kamu kurumudur. TÜİK ülkemizin resmi istatistiklerini güvenilir, tarafsız ve güncel veriler üzerinden toplamasına müteakip, Türkiye’nin sosyal, ekonomik, demografik ve çevresel alanlardaki verilerini kamuoyuyla paylaşmaktadır. TÜİK verileri devletimizin politikalarının şekillendirilmesinde, yurt içi ve/veya yurt dışı özel sektörün yatırım planlamasında, iş kolu istihdamında, akademik araştırmalar vb. birçok alanda olduğu gibi sabit gelirlinin ocağında kaynayan yemeğin sürekliliğinde doğrudan etkilidir.
Ancak TÜİK verileri genel itibari ile özellikle son zamanlarda gerçeği yansıtmamaktadır. Hükümetimizin özellikle siyasi ve mali politikalarında hedefine ulaşmayı desteklerken, vatandaşlarımızın yarına olan güvensiz ve hüzünlü bakışlarına da sebep olmaktadır.
Şöyle ki; hükümetimiz artan yüksek enflasyon karşısında yaşanabilir bir ücreti imkanlar dahilinde sabit gelirli vatandaşlarımıza vermemeyi reva görüyorsa ki, bunun asıl sebebi her ayın üçüncü gününe denk gelen ilk mesai günü saat 10:00’da TÜİK tarafından kamuoyuna açıklanan ama asla ve asla gerçeği yansıtmayan bir önceki ayın enflasyon verileridir, enflasyon oranıdır.
Kısaca enflasyon nedir biliyor musunuz?
Paranın satın alma gücünün her geçen azalmasıdır. Enflasyon pazarda, markette, manavda, kırtasiye vb. raflarda değişen günlük fiyattır. Enflasyon bir annenin çocuğuna her istediğini alamamasıdır, mutfak tenceresinde kaynatamamasıdır. Enflasyon bir babanın gece sessizce sigarasını yakarken düşündüğü kira, ulaşım, sağlık, çocuklarının yurt ve okul servis ücreti, elektrik, su, doğalgaz, gsm vb. faturalar ile temel ihtiyaç maddelerini karşılayıp karşılayamamasında ki denk gelmeyen hesaplardır. Enflasyon özellikle her geçen gün sabit gelirlinin alım gücünün azaldığı yoksullaştığı bir gerçek olurken, gençlerimizin gelecek hayallerine "biraz daha bekle, yoksa yurt dışına gidersin" diyen görünmez settir, bir duvardır.
Eğer hızla artan enflasyon karşısında sabit gelirlinin maaşlarına enflasyon üzerinde bir zam yapılmazsa, memur, işçi, asgari ücretli, emekli olarak tabir ettiğimiz sabit gelirli vatandaşlarımız serbest piyasa koşullarında alım gücünü kaybeder ve yaşam kalitesi düşer.
İşte bu sebeplerden dolayı bir önceki yazımda ifade ettiğim gibi “Eşel Mobil Sitemine” hemen bugünden itibaren şartsız koşulsuz geçilerek sabit gelirliyi hızla artan enflasyon karşısında ezdirmeyelim koruyalım demiştim.
Cephede hoşaf suyu içen, ayağında burnu olmayan tabanı delik çarıkla çorapsız, karda çamurda savaşan, sırtında çocuğu kucağında mermi taşıyarak yoktan var eden Yüce Türk Milleti vatanı uğruna, namusu uğruna, bayrağı uğruna, ezanı Muhammedî uğruna ölümü göze alan tek millettir, tek devlettir. O zaman bizim halkımız her geçen gün artan enflasyon karşısında yoksullaşmayı, yarınlara endişeli gözlerle bakmayı asla ve asla hak etmemektedir. Hak etmeyecekte.
Ülkemizin güvenilir, tarafsız kurumu olan TÜİK siz hiç pazara gittiniz mi?, siz hiç toptancı haline gittiniz mi?, siz hiç kasabın önünden geçtiniz mi?, siz hiç pastanenin önünden geçerken vitrinde sergilenen yaş pastayı çocuğunuz görmesin diye başını çevirdiniz mi?, siz hiç Et ve Balık Kurumu (EBK) önünde kuyruğa girdiniz mi?, siz hiç her gün etiket değiştiren markete gittiniz mi?, siz hiç sabah namazı sonrası belediye ekmek büfesinde kuyruğa girdiniz mi?, siz hiç toplu taşıma aracına bindiniz mi?, siz hiç memurun, asgari ücretlinin, işçinin, emeklinin nasıl geçindiğini, nasıl ay sonunu getirdiğini, yaklaşan kira zammını, çocuklarının eğitim masraflarını geçtim öğrenci servisi ve yurt ücretlerini, cep harçlığını sordunuz mu da gerçeği yansıtmayan sadece hükümetimizi memnun eden verileri paylaşarak iç ve dış yatırımcı kaynaklı ülkemizin geleceğini, ailelerin yarınlarını, gençlerimizin umutlarını, ipotek altına alıyorsunuz. Yıllardır çalışan sabit gelirliye kemer sıktıran, emekli olduktan sonra gün yüzü göstertilmeyen siyasi ve mali politikaların seri sebebi sizlerin gerçeği yansıtmayan enflasyon oranlarınızdır.
TÜİK enflasyon verilerinizde bu kadar samimiyseniz, bu kadar hakkaniyetli ve bu kadar cesursanız gelin “TÜİK Marketler Zincirini” kurun, kurunda sabit gelirli ve emeklisi her bir güne kaygıyla değil, umutla uyansın.
TÜİK Marketler zincirini kurunda; Ekmeği, peyniri, zeytini, yumurtayı, soğanı, eti, sütü, ayçiçek yağını vb. temel ihtiyaç maddelerini sizden alalım. Bununla da kalmayıp, bununla da yetinmeyip, hissedilen ve yaşanan piyasa şartlarından dört katı, beş katı, on katı daha aşağı fiyatlarla belirlediğiniz ve sizin önerdiğiniz yurtlarda çocuklarımız barınsın, sizin önerdiğiniz sağlık kuruluşlarına gidelim, sizin önerdiğiniz kiralık evlerde oturalım, sizin önerdiğiniz öğrenci servislerinden faydalanalım. Hem siz kazanın hem de vatandaşımızın yüzü gülsün yarınlara güven ve umutla baksın.
Saygılarımla
Kenan Haluk BAYTEMİR