Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Omurgası ve Kahramanları
Astsubaylar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) vazgeçilmez unsurlarıdır; vatan savunmasında, askeri operasyonlarda ve eğitim süreçlerinde büyük sorumluluklar üstlenen kahraman askerlerdir. Türk ordusunun omurgasını oluşturan astsubaylar, yetenekleri, bilgileri ve fedakârlıklarıyla ülke savunmasında kritik roller üstlenirler. Onlar, sadece birer asker değil, aynı zamanda eğitimci, lider, komutan ve savaşçıdır.
Astsubaylar, zorlu eğitim süreçlerinden geçerek fiziksel ve psikolojik donanıma sahip olur, emirlerindeki askerlere liderlik eder, eğitim verir ve askeri operasyonlarda hiyerarşik yapının kusursuz işleyişini sağlar.
Astsubayların Kahramanlık Mirası
Astsubayların cesareti, şanlı Türk tarihinin genlerinden, atalarının savaşçı ruhundan ve damarlarında dolaşan asil kandan gelir. Onlar, vatanı korumak, savunmak, kollamak ve kurtarmak için canlarını ortaya koyarlar. Şehitlik ve gazilik, astsubayların ulaşabileceği en yüksek rütbelerdir; bu ulvi makamlara her an hazırdırlar. Kurtuluş Savaşı’ndan Kore Savaşı’na, 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar astsubaylar, Türk tarihine damga vuran kahramanlıklarıyla anılırlar. Kılıç Ali, Süleyman Dilbirliği ve Ömer Halisdemir gibi isimler, astsubayların vatan sevgisi ve fedakârlıkla dolu mirasını temsil eder.
Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in 15 Temmuz 2016’daki destansı direnişi, astsubayların vatan için ne kadar büyük bir fedakârlık yapabileceğini bir kez daha göstermiştir.
Astsubaylar, sadece Türkiye’de değil, dünya coğrafyasının dört bir yanında mazlumlara kol kanat gerer, düşmanların korkulu rüyası olur. Onların gözlerindeki kararlılık, yüreklerindeki vatan sevgisi ve cesaretleri, tarih boyunca Türk bayrağının dalgalanmasını sağlamıştır. Mehmet Küçükeken’in veciz ifadesiyle, “Dünyanın en güçlü silahı, kararlı bir astsubayın gözleridir.”
Astsubayların Görev ve Sorumlulukları
Astsubaylar, TSK’nın modernizasyon sürecinde önemli roller üstlenmiş, Osmanlı’dan devralınan mirası Cumhuriyetle profesyonel bir yapıya taşımıştır. Teknik bilgi, taktik uzmanlık, lojistik, bakım, onarım, eğitim ve komutanlık gibi geniş bir yelpazede görev yaparlar. Askerlerin eğitimi ve disiplini de onların sorumluluğundadır. Astsubaylar, hiyerarşik yapıda köprü görevi görerek ordunun işleyişini güçlendirir. ABD’deki “Non-Commissioned Officer Corps” gibi, dünya ordularında da astsubaylar liderlik ve operasyonel rollerde kritik bir yer tutar. ABD’de astsubaylar, titiz bir eğitim sürecinden geçer; temel askeri eğitim, mesleki uzmanlık ve liderlik kurslarıyla donatılır. Türkiye’de de astsubaylar, benzer şekilde yoğun bir eğitimle sahada ve teknik alanlarda yetkin hale gelir.
Özlük Hakları ve Adalet Arayışı
Astsubayların en büyük beklentisi, özlük haklarının iyileştirilmesidir. Maaş bağlama oranları, tazminatlar ve emeklilik hakları, yıllardır çözülemeyen sorunlar arasında yer alır. Astsubaylar, tehlikeli ve zorlu koşullarda görev yaparken ekonomik olarak yeterince desteklenmemektedir. Mehmet Küçükeken’in ifadesiyle, “Astsubaylar, maaş bağlama oranı, tazminatlar ve diğer özlük hakları ile ilgili haklı taleplerini susarak ifade eden tek topluluktur.” Bu ağırbaşlı ve vakur duruş, onların toplumsal saygınlığını artırırken, hak arayışlarındaki adalet beklentisini de güçlendirir. Emekli astsubayların düşük maaşlarla karşılaştığı bu durum, sadece Türkiye’ye özgüdür; üzülerek belirtmeliyim ki, ABD ve Avrupa’daki sosyal haklar ve emeklilik avantajları daha gelişmiştir.
Astsubaylar, haklı taleplerini dile getirirken azim ve çaba ile hareket eder. Küçükeken’in, “Astsubay haklarının durumunu yine astsubayların azim ve çabası belirleyecektir” sözü, bu mücadelede kararlılığın önemini vurgular. Tazminatlar ve özlük hakları için kanun değişikliğinden ziyade zihniyet değişikliğine ihtiyaç vardır. Bu iyileştirmeler, astsubayların ekonomik rahatlığa kavuşmasını sağlayacak ve vefamızı göstermenin bir yolu olacaktır.
Astsubay: Vatan ve Toplumun Kahramanı
Astsubaylar, sadece ordunun değil, toplumun da kahramanlarıdır. Zorlu coğrafyalarda, çetin koşullarda vatan sevgisiyle hizmet ederler. Toplumun güvenlik duygusunu pekiştirir, birlik ve beraberlik değerlerini temsil ederler. Küçükeken’in, “Astsubaylar hakkında çok şey bilmenize gerek yok… Vatan sevgisinin, fedakârlığın, kahramanlığın timsali olduklarını bilin yeter” sözü, astsubayların Türk milletinin gönlündeki yerini özetler. Onların ailelerinden uzak kalarak, canlarını ortaya koyarak gösterdikleri fedakârlık, toplum tarafından saygıyla anılır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir” sözü, astsubayların ruhunu yansıtır.
Atatürk’ün, “Her zaferin mayası sendedir” diyerek övdüğü askerler arasında astsubaylar, cesaretleri ve sadakatleriyle öne çıkar. Onların gözlerindeki ateş, düşmanlara korku salar; yüreklerindeki vatan sevgisi, Türk bayrağını dalgalandırır.
Astsubaylar İçin Adalet ve Vefa
Astsubaylar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve toplumun omurgasıdır. Onların fedakârlıkları, görev aşkları ve vatan sevgisi, Türkiye’nin huzur ve güvenliği için hayati önem taşır. Ancak, özlük hakları, maaş bağlama oranları ve tazminat talepleri gibi konularda acil iyileştirmeler gereklidir. Bu, sadece astsubaylar için değil, toplumsal adalet için de bir zorunluluktur. Küçükeken’in, “Astsubaylara özlük haklarını vermek ya da vermemek. İşte bütün mesele bu!” sözü, konunun özünü yansıtır.
Vefamızı göstermek için özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalı, astsubayların hak ettikleri saygı ve değer devlet ve millet nezdinde sağlanmalıdır. Çünkü astsubaylar, vatanın kendisidir. Onların cesareti, kararlılığı ve kahramanlığı, tarihe atılan bir imzadır.
Türk astsubayı, beklenendir; Türk ordusu, dünyaya nizam verendir. Zaman, bu kahramanların haklarını teslim etme zamanıdır.
Vatan sana, canım feda!