Onurlu Mücadelenin İki Efsanesi…

Beşiktaş Jimnastik Kulübü ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kahraman astsubayları...

Bu iki kavram, ilk bakışta farklı dünyalara ait gibi görünebilir. Biri spor sahalarının efsanesi, diğeri vatan savunmasının kahramanları. Ancak derinlemesine baktığınızda, ortak bir ruh taşıdıklarını görürsünüz: Tarih boyunca kök salmış bir geçmiş, sayısız başarılar, haksızlıklara karşı dimdik duruş, sarsılmaz irade ve onurlu bir karakter.

Her iki büyük değerin de geçmişini, bugünü, zaferlerini, çektikleri çileleri ve ortak erdemlerini ortaya çıkarmak için tarihte uzun bir yolculuğa çıkmak gerekir.

Kökleri Derinlerde Olan İki Miras

Beşiktaş'ın hikayesi, 1903 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde başlar. Bereket Jimnastik Kulübü adıyla kurulan kulüp, gençlerin sporla buluşmasını amaçlayan bir idealizmle doğdu. Futbol branşı 1911'de resmiyet kazandı ve kısa sürede İstanbul'un en köklü takımlarından biri haline geldi. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sırasında oyuncular cepheye koşarken, kulüp faaliyetlerini askıya aldı; ancak savaş sonrası Şeref Bey'in liderliğinde yeniden doğdu. Beşiktaş, hiç küme düşmeden Süper Lig'de varlığını sürdürerek, Türk sporunun "Büyük Üçlüsü"nden biri oldu.

Astsubaylar ise, Türk askeri geleneğinin omurgasını oluşturur. Kökenleri Mete Han’a dönemine uzanan bu meslek grubu, tarihte başarılılarla dolu yolculuğunu sürdürerek günümüze kadar ulaştı. Cumhuriyet’in ilanı le birlikte modernleşti. Kurtuluş Savaşı'nda Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında yer alan astsubaylar, Çanakkale'den Sakarya'ya kadar kahramanlık destanları yazdı. Bugün TSK'nın teknik ve operasyonel belkemiği olarak, astsubaylar mesai mefhumu olmadan kahramanca görev yapıyor. Milli Savunma Bakanlığı'na göre, astsubaylar ordunun vazgeçilmez unsurları; teknolojik sistemlerden saha operasyonlarına kadar her alanda kritik roller üstleniyorlar. Tarihleri, vatan sevgisiyle yoğrulmuş tam bir fedakarlık öyküsü.

Her ikisinin de kökeninde, zor zamanlarda doğan bir direnç var. Beşiktaş savaş yıllarında ayakta kalmayı başardıysa, astsubaylar da her cephede milletin kalkanı oldu. Bu kökler, bugünkü başarılarının temelini atıyor.

Beşiktaş'ın başarıları, Türk futbolunun altın sayfalarını doldurur. 16 Süper Lig şampiyonluğu, 11 Türkiye Kupası ve 10 Süper Kupa ile kulüp, rakiplerin korkulu rüyası.

Avrupa'da 1986-87 Şampiyon Kulüpler Kupası'nda çeyrek finale yükselerek tarih yazdı –ki bu, bir Türk takımının o dönemdeki en büyük uluslararası başarısıydı.

"Yenilmez Armada" lakabıyla anılan 1938-1943 arası beş ardışık İstanbul Ligi şampiyonluğu, kulübün efsanevi dönemlerinden biri. 1990-91 sezonunda ise Süper Lig'i namağlup bitiren tek takım oldular. Günümüzde, 2020-21'de çifte kupa zaferi ve 2024 Türkiye Kupası ile Avrupa Ligi'ne katılma hakkı, başarı zincirini sürdürüyor.

Astsubayların zaferleri ise savaş meydanlarında, harekatlarda ve barış operasyonlarında parlıyor. Son dönemde Çanakkale Savaşı'ndan Kıbrıs Barış Harekâtı'na, terörle mücadeleden Barış Pınarı Harekâtı'na kadar sayısız başarıda imzaları var. Savunma sanayinde, Bayraktar TB2 gibi yerli İHA'ların operasyonel başarısında astsubayların teknik birikimi kritik rol oynuyor.

Onlar, yalnızca asker değil; komutan, eğitmen, lider ve yenilikçi.

TSK'nın modernizasyonunda, yapay zeka ve insansız sistemlerdeki katkılarıyla, Türkiye'yi küresel bir savunma gücü haline getiriyorlar.

BEŞİKTAŞ ve ASTSUBAYLAR. Her ikisi de başarıyı kolektif ruhla kazanıyor. Beşiktaş sahadaki ekip oyunuyla, astsubaylar ise disiplinli birliktelikleriyle zirveye çıkıyor.

Uğradığı Haksızlıklar ve Mücadele: Sabrın Sınavı

Beşiktaş'ın yolu, adaletsizliklerle dolu. Hakem hataları, tartışmalı kararlar ve şike skandalları kulübü defalarca vurdu. 1981-82 sezonunda final maçı iptaliyle gelen şampiyonluk bile tartışmalıydı.

2010-11'deki şike soruşturması (Şike Kumpası), yöneticileri hapse attı ve kulübü yaraladı.

2017-18 Türkiye Kupası yarı finalinde fan olayları nedeniyle maçtan çekilmek zorunda kalmaları, bir başka yara. Taraftarlar arasında "çalınan şampiyonluklar" olarak anılan 2000'ler dönemi, bilinçli penaltı vermemeler ve saha kapatma cezalarıyla dolu. Yine de Beşiktaş, "şerefli ikincilikler" felsefesiyle pes etmedi.

Astsubaylar da benzer bir mücadele veriyor. Yıllardır ötelenen özlük hakları, verilmeyen tazminatlar ve düşük emekli maaşı bağlama oranları konusunda mağduriyet yaşıyorlar. Makam, görev ve temsil tazminatlarındaki eşitsizlikler, aynı riskleri taşıyan diğer statülerle kıyaslandığında büyük haksızlık yaratıyor. Emekli astsubaylar, düşük maaş bağlama oranları nedeniyle ekonomik zorluk çekiyor. TEMAD (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) tüzel kişiliği ile hukuki zeminde ve yasal çerçevede kalarak kamuoyu mücadelesiyle hak arıyor. Bu gecikmeler, camianın motivasyonunu düşürse de, astsubaylar vatana olan tükenmez sevgisiyle ve sabırla direniyor.

BEŞİKTAŞ ve ASTSUBAYLAR. Her ikisi de sistematik adaletsizliklere karşı hukuki ve ahlaki mücadele veriyor. Beşiktaş sahada, astsubaylar ise mevzuatta pes etmiyor.

Güç, İrade ve Onurlu Duruş: Sarsılmaz Ruh Beşiktaş'ın gücü, tutkulu taraftarından geliyor –özellikle Çarşı Grubu'ndan. "Kara Kartallar" lakabı, 1940'larda doğdu ve kulübün iradesini simgeliyor.

Efsane başkan Süleyman Seba'nın mirası –dürüstlük ve centilmenlik– kulübü onurlu kılıyor. Rakibe saygı, fair-play ve "şampiyonluk değil, şeref" mottosu, Beşiktaş'ı farklılaştırıyor. Ekonomik krizlerde bile (2012-13 "Feda" sezonu) gençlere güvenerek ayağa kalktı.

Astsubayların gücü ise cesaret, sadakat ve disiplinde. Her an şehit adayı olarak görev yapan bu kahramanlar, iradelerini zor şartlarda gösteriyor. Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer HALİSDEMİR’in vatanı için şahadete yürüyüşü ve Astsubay Başçavuş Ferhat GEDİK’in milleti uğruna şahadet şerbeti içişi en büyük örneklerden biri değil midir sizce de? Vatan sevgisiyle yoğrulmuş onurlu duruşları, Astsubayları toplumun rol modeli yapıyor. Modern tehditlere karşı teknolojik adaptasyonları ise güçlerini daha da pekiştiriyor.

Sabır ve Onur… Beşiktaş haksızlıklara rağmen sahada, astsubaylar ise tüm platformlarda dimdik duruyor. Bu irade, onları "en'ler kulübü"nün yıldızları yapıyor; en temiz, en güçlü, en sevilen…

Ortak ruhun ilhamı olarak Beşiktaş ve Astsubaylar, Türk milletinin sabır destanının iki yüzü. Geçmişin derinliklerine kadar uzanan tarihleri şanlı zaferlerle dolu, ama uğradıkları haksızlıklar onları daha da güçlendirmiş.

Unutmayalım: Sabır gücümüz, gücümüz geleceğimizdir.

Adil bir gelecek için; Beşiktaş ve Astsubaylar birlikte!