abd israil-1

Bir zamanlar kırılmaz bir bağ olarak görülen ABD-İsrail ittifakı, bugün farklı bir yol ayrımına sürükleniyor. ABD kamuoyunda İsrail’e yönelik olumsuz bakış hızla artıyor; her iki partide de bu destek artık eskisi kadar sarsılmaz görünmüyor. Özellikle Gazze’deki savaşın yarattığı görüntüler, Amerikan halkında büyük bir tepkiye yol açıyor.

Kamuoyu Rakamları İlişkilerin Seyrini Değiştiriyor

Son dönemde yapılan anketler, İsrail açısından alarm verici nitelikte. ABD’de İsrail’i olumsuz görenlerin oranı yüzde 53’e çıkarken, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını düşünenlerin oranı da yüzde 43’e ulaştı. Demokrat seçmenlerde yıllardır devam eden mesafe artarken, Cumhuriyetçi tabanda da destek azalmaya başladı. Özellikle genç kuşaklarda bu kopuşun kalıcı olduğuna dikkat çekiliyor.

filistin-2

Kopuşun Arkasındaki Dinamikler

Demokrat Parti cephesinde ayrışmanın temelinde değerler çatışması öne çıkıyor. ABD’nin kendi tarihindeki sömürgecilik ve kölelik geçmişi, Filistinlilerle özdeşleştiriliyor. İsrail siyasetinin giderek sağa kayması da bu algıyı güçlendiriyor. Cumhuriyetçilerde ise mesele daha çok çıkarlar üzerinden şekilleniyor. Vergi mükelleflerinin milyarlarca dolarının İsrail’e akıtılması sorgulanıyor; aynı zamanda Trump yönetiminin bölgesel barış girişimlerini baltalayan adımlar öfkeyi artırıyor.

Stratejik Ortaklık Gerçekten Sarsılıyor mu?

İki ülke geçmişte de pek çok defa anlaşmazlık yaşadı. Askeri işbirliği bugün her zamankinden daha yakın görünse de kamuoyundaki değişim uzun vadeli riskler barındırıyor. Çünkü hükümetler değişebilir, ancak seçmen algısındaki dönüşüm kolay kolay geri alınamaz. Amerikan halkının bakışı değiştikçe, siyasi tabular da bir anda çözülebilir.

Gelecek Senaryoları ve Yanılgılar

İsrail Başbakanı Netanyahu, ülkesini dış desteğe ihtiyaç duymadan ayakta kalabilecek bir güç olarak tanımlıyor. Ancak bu yaklaşım, en güçlü müttefiki olan ABD’yi kaybetme riskini barındırıyor. 2028’de sona erecek olan askeri yardım anlaşması yeniden masaya yatırıldığında, koşullar değişmiş olabilir. Netanyahu’nun halefinin işleri düzeltmesi kolay görünmüyor; zira İsrail siyaseti derin bir kutuplaşmanın içinde. Gazze meselesi ise, çatışmalar dursa bile uzun yıllar açık bir yara olarak kalmaya devam edecek.

Bir ülkenin askeri gücü ne kadar yüksek olursa olsun, uluslararası arenada müttefiklerini kaybetmek en ağır stratejik hatadır. Bugün İsrail’in karşı karşıya kaldığı tablo, tam da böyle bir tehlikeyi işaret ediyor.