Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kendisine yöneltilen “Yeniden yapılandırma olacak mı?” sorusuna, “Vergisini zamanında ödemeyeni ödüllendirecek bir düzenlemeyi doğru bulmuyoruz.” diyerek noktayı koydu.

Ardından, “Zorda kalan mükellefler için taksitlendirme imkânları devam ediyor.” diyerek bir de öneride bulundu. Ancak o “devam eden taksitlendirme” nasıl yapılıyor, bir bakalım.

Bir işletme sahibisiniz… Vergi ve SGK borçlarınız nedeniyle banka hesaplarınıza e-haciz konulmuş, ticari kredi kartlarınız kapatılmış, tahsilat yapamıyor, personel maaşlarını bile bloke gelir endişesi ile banka aracılığıyla ödeyemiyorsunuz. Üstelik bu noktaya gelirken, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamının sizin suçunuz olmadığını herkes gibi onlar da biliyor.

Borçlar, faiz yüküyle katlanarak büyümüş. 100 liralık borç bir bakmışsınız 800 liraya çıkmış. Gidip “zor durumdayım, taksit istiyorum” diyorsunuz.

Bakanlık ne diyor? : “Bilançonu getir.”

Bilanço oranlarınız yapılan hesaplamaya göre eksideyse şanslısınız! Size taksit hakkı veriliyor ama önce borcun yüzde 30’unu peşin ödemeniz isteniyor. O ödediğiniz miktar da genellikle anapara değil, gecikme faizinin büyük bir kısmına sayılıyor. Kalan borca bir de tecil faizi ekleniyor ve sonuçta 100 liralık borç 1.200 liraya kadar çıkıyor.

Üstelik, 6 taksitten birini bile aksatırsanız taksitlendirme bozuluyor; haciz, bloke, e-haciz kaldığı yerden devam ediyor.


Sonuç mu?

Vergi affı başka, yapılandırma başka… Affedilen yok; sadece borçların şekli değişiyor. Üstüne faiz biniyor, yük büyüyor.

Sayın Bakan’ın bu yaklaşımı, sokaktan ne kadar uzak bir mali bakış açısının ürünü. Esnaf nefes alamazken, döviz kuru baskı altındayken, kredi kartını değil, maaşını bile ödeyemeyen bir kesime “6 taksit imkânı” sunmak çözüm değil, alay konusu.

Bu krizin müsebbibi milyonlarca mükellef değil. Yıllardır garibanın, emekçinin ödediği vergiler Kur Korumalı Mevduat sahiplerine faiz olarak ödendi. Şimdi o bedelin yine vatandaşa ödetilmesi vicdanla bağdaşmıyor.

Eğer kapsamlı bir yapılandırma yasası çıkarılmazsa, korkarım ki yarın o borçları ödeyecek işletme de kalmayacak.

Ez cümle:

Hazine ve Maliye Bakanı’nın sözleri, Fransız Devrimi öncesi Marie Antoinette’in meşhur cümlesini hatırlatıyor: “Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler!”

Ama bugün ne ekmek, ne pasta… Artık insanımızın nefes alacak mecali bile kalmadı...

*Bu siteye yazılan köşe yazıları Türkinform'un editöryal politikasını yansıtmamaktadır. Köşe yazılarındaki görüşler yalnızca yazarları ilgilendirmektedir.*