Anıtkabir ziyaretçilerinin sayısı her yıl artıyor…. Daha çarpıcısı, bu ziyaretlerin artık toplumun tüm kesimlerinden yükselen ortak bir ilgiye dönüşmesi….

Anıtkabir ziyaretçilerinin sayısı her yıl artıyor….
Daha çarpıcısı, bu ziyaretlerin artık toplumun tüm kesimlerinden yükselen ortak bir ilgiye dönüşmesi….
Demek ki, Atatürk ve Cumhuriyet fikri, Türkiye’nin en güçlü birleştirici paydasına dönüşüyor…
10 Kasım Anıtkabir ziyareti inanılmazdı.. çok kalabalıktı… Ortam insan seline dönüşmüştü…
Yoğunluk o kadar fazlaydı ki içeri girmek bile çok zordu…
Herkes hem duygulu, hemde heyecanlıydı…
Her kesimden insan vardı…
Çoçuklarıyla, torunlarıyla, aileleriyle gelmişler….Atanın huzuruna…ne güzel…
Eskiden bu kadar değildi maalesef…
Yoksa yeni bir farkındalık mı oluşuyor…
Yoksa Atatürk yeni mi anlaşılıyor..
Yoksa Cumhuriyet yeni mi kavranıyor…
Bu yaşanan dönüşümün sebebi neydi peki…
Biraz tarihsel olarak geriye gitmek lazım sanki …
Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyet devrimlerini hazmedemeyen bazı odaklara gitmek lazım aslında…
Uzun yıllar içerideki işbirlikçileriyle birlikte Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığını körüklediler…
Türkiye’deki en gerici unsurlarla yan yana durarak yenilginin intikamını almaya çalıştılar…
Hatırlayalım lütfen…
AB Türkiye Temsilcisi Karen Fogg’un “Türkleri tarihinden koparmak lazım” sözleri halen hafızalarımızda duruyor…
NATO toplantılarında Atatürk’ün hedef alınması…
CIA’nın Türkiye masasında görev yapan yetkililerin Atatürk karşıtı tutumları hep aynı planın parçalarıydı…
Soğuk Savaş yıllarında glodya yapılanmaları bütün güçleriyle devreye girdi…
12 Eylül döneminde Atatürk’ü özünden koparıp bir beton figüre dönüştürme çabaları yürütüldü…
Ancak tüm bu girişimlere rağmen hedeflerine ulaşmadılar…
Atatürk ve Cumhuriyet fikri, toplumun her hücresinde yeniden daha güçlü bir şekilde filizlendi…
Gerçi…1950’lerden itibaren yükselen Amerikancı dalga ve NATO’nun etkisi, muhafazakâr kesimleri uzun süre Atatürk ve Cumhuriyete mesafeli tuttu…
ABD destekli tarikat yapıları bu mesafeyi zamanla düşmanlığa dönüştürdü…
Ancak 15 Temmuz, bu zihinsel tablonun tamamen tersine dönmesinde bir kırılma noktası oldu…
Feto terör örgütünün, ABD’nin bir aparatı olarak Cumhuriyeti ve Atatürk’ü hedef alması; darbe girişiminin millet tarafından püskürtülmesi…muhafazakâr toplumlarda büyük bir bilinç sıçraması yarattı…
Bugün muhafazakâr kesimde Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı büyük ölçüde sona ermiş durumda…
Elbette geride kalan bazı küçük kalıntılar var, fakat etkileri oldukça sınırlı…
Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken Atatürk’ün birleştirici gücü yeniden yükseliyor…
Farklı sosyolojik grupların Anıtkabir’de buluşması, aslında toplumun ortak geleceğe dair yaptığı sessiz ama kararlı bir deklarasyon niteliğinde…
Atatürk ve Cumhuriyet, artık ne sadece bir tarihî miras ne de bir ideolojik tercih…
Bu ülkenin geleceğini omuzlayan ortak aklın, ortak vicdanın ve ortak kimliğin en güçlü zemini…
Vesselam…

*Bu siteye yazılan köşe yazıları Türkinform'un editöryal politikasını yansıtmamaktadır. Köşe yazılarındaki görüşler yalnızca yazarları ilgilendirmektedir.*