Rusya’nın Yekaterinburg kentinde, geçtiğimiz ayda düzenlenen bir polis operasyonu sırasında iki Azerbaycan vatandaşının ölümü, Bakü-Moskova hattında son yılların en ciddi diplomatik krizlerinden birini doğurdu…

Bu olayın ardından benzer nitelikte bazı adli gerilimler daha karşılıklı olarak yaşandı... Elbette devletler arasında zaman zaman böyle hadiseler vuku bulabilir. Bu hadiseler Genellikle her ülkenin kendi yasal çerçevesi içinde de çözülür…

Ancak bu olayda görüyoruz ki, karşılıklı mesajlar yalnızca hukuki değil; aynı zamanda stratejik anlamlar da barındırıyor…

Adeta bir üstünlük mücadelesi veriliyor…

Nitekim Rusya, olayın ardından yaptığı açıklamada, adını vermediği “belirli güçlerin” iki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermeye çalıştığını öne sürdü…Moskova, Azerbaycan’a ilişkileri tamir etme çağrısı yaparken, bu açıklama bölge açısından nispeten yumuşatıcı bir etki yarattı…

Peki, bu gerilimin arkasında gerçekte ne var?

Bu olayın iki ülke arasında meydana gelen basit bir adli vaka olmadığı kesin…

Belki de bu kriz, daha büyük bir denge oyununun küçük bir parçası…

Azerbaycan’ın son yıllarda artan ekonomik gücü, enerji projelerindeki merkezi rolü ve 2020 Karabağ Savaşı’ndan sonra bölgede edindiği askeri üstünlük, onun bölgesel liderlik iddiasını daha somut hale getiriyor…

Bakü’nün Moskova’ya karşı bu kadar net ve sert bir tepki göstermesi, belki de artık Azerbaycan’ın eski Azerbaycan olmadığını gösteriyor…

Rusya ile “müttefik” olarak anılsalar da, iki ülkenin gerçek anlamda hiçbir zaman tam bir ittifak ilişkisi kurmadığı da bir sır değil…

Moskova ise, Batı’nın ağır yaptırımları altındayken, küresel projelere katılımı sürdüren Bakü’ye daha toleranslı yaklaşmak zorunda. Azerbaycan, Rusya’nın Asya pazarlarına ulaşmasında hayati bir transit ülke konumunda. Güney-Gaz boru hatları, Kuzey-Güney taşıma koridorları bu ülke üzerinden geçiyor. Moskova bu koşul ve şartlarda ayağını denk almak zorunda…

Olaylara daha yakından baktığımızda ise bölgeyi yakından izleyen tarihçi Tom de Waal, Rusya’nın artık Güney Kafkasya’da sert gücünü sürdürecek kapasitede olmadığını ifade ediyor…Carnegie Berlin’den Zaur Şiriyev ise, Azerbaycan’ın doğrudan bir rekabet içinde olmasa da, Rusya’nın bölgede alışık olduğu dominant rolüne artık meydan okuduğunu vurguluyor…

Ayrıca Bakü’nün, Moskova’nın Gürcistan’daki eski etkinliğini yeniden kazanmasından da endişe duyduğu belirtiliyor…

Tüm bu tablo bize gösteriyor ki, Güney Kafkasya’da taşlar yerinden oynuyor. Yeni güç dengeleri kuruluyor. Azerbaycan belki de ilk kez kendi bölgesel gücünü bu kadar net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu sürecin nereye varacağını zaman gösterecek…

Hadi hayırlısı…

VESSELAM…