ABD Başkanı Trump ile teknoloji devi TESSLA CEO’su Elon Musk arasında tatlı başlayıp, çalkantılı bir atışma sürecine dönüşen ilişki, “eski” siyasi yapı ile “yeni” arasındaki “fay hattını” da ortaya çıkardı. 1946 doğumlu Trump binlerce yıldır “insan zekâsı” üzerinden siyaset yapan siyasi neslin belki de son temsilcilerinden. Musk ise son model bir “tekno-burjuva.” Trump-Musk arasında yaşanan balayı kısa sürdü. USAID’in bir hamlede kapatılmasında mühim bir rol oynayan Musk, ABD’de kurulu düzen veyahut statükonun yapıtaşı olan “askeri-sınai kompleksi” alt etmede aynı başarıyı gösteremedi. Nitekim; Trump’ın seçim döneminde verdiği ciddi vaatlere karşı Ukrayna ve Gazze’de savaşlar tüm hızıyla devam ediyor.
Dijital İkizler
9 Haziran 2025 tarihinde Türkinform.com editörü Furkan Şahin “Kopyanızı çıkardılar: Dijital ikizinizi yapay zekâ ile tanıyın” başlıklı çok ilginç bir yazı yayınladı. Furkan beyin yazısında bizi en yakından ilgilendiren kısım şu: “Dijital ikiziniz; Telefon kullanımınızdan, Sosyal medya alışkanlıklarınıza, Konuşma tarzınızdan, Yürüyüş şeklinize kadar birçok veriyle oluşturuluyor. Bu bilgiler, makine öğrenimi algoritmaları tarafından işlenerek sizin karar alma kalıplarınızı taklit eden bir model haline geliyor. Yani...dijital benliğiniz de “sizin gibi” davranmayı öğreniyor.” (https://turkinform.com/foto-galeri/kopyanizi-cikardilar-dijital-ikizinizi-yapay-zeka-ile-taniyin)
Liderlerin Dijital İkizleri
“Dijital ikiz” gibi afilli bir tanımlamaya sahip olmasa da bu konsept ile tanışmam yirmi yılı aşkın bir süre önce olmuştu. Politika Psikolojisi eğitiminin bir parçası olarak yaptığımız “laboratuvar” çalışmalarından bir tanesi, dış politika karar vericilerinin sanal birer algoritmik kopyalarının çıkartılması ve böylece “karşı taraftaki” en önemli bir karar vericinin, bir dış politika krizinde nasıl hareket edebileceğinin hesaplanması amaçlanıyordu. Üstelik kuramsal olarak bu çaba daha karar vericinin kendi aklına gelmeden ne yapabileceğine dair tüm senaryoların değerlendirilmesini de içeriyordu. Sibernetik kurama aşinalığımızı bir yana bırakırsak, sanırım “yapay zekâ” tabiri ile ciddi anlamda ilk karşılaşmamız da bu sırada olmuştu. Tesadüf(!) bu ya, Harvard Üniversitesi’nden gelen güzide eğitmenimizin “pilot çalışma” örneği Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildi. O dönem Sn. Erdoğan’ın tüm konuşmaları toparlanarak önce başını Peg Hermann gibi Dış Politika Psikolojisinin “kurucu analarının” çektiği lider kişilik tipolojisine oturtuluyor, ardından yapay zekâ yardımı ile mesela “Ortadoğu’da kriz” gibi muhtelif senaryolara oturtularak öngörüler yapılmaya çalışıyordu. Daha sonra “gerçek” tepki ile “sanal lider” tepkisi mukayese edilerek, bir geri besleme sağlanıyor ve yapay zekanın algoritması yeniden kalibre edilmeye çalışılıyordu.
20 Yıl sonra…
2004 itibarıyla bu çalışmanın limitleri sanal kopyayı besleyecek “büyük data” ile yapay zekanın henüz emekleme aşamasında olması olarak ifade edilmişti. 20 yıl sonra bugün yapay zekanın ne aşamaya geldiğini hep birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla; bu tip araştırmaların günümüzde önemli tüm liderliklere uygulandığını hatta şablonların herhangi yeni bir liderliğe anında uygulanabileceğini varsaymak gayet gerçekçi olacaktır.
Musk ve Yeni Partisi
Trump ile yaşadığı gerginlikten sonra sanal alemde yaptığı bir “anket” sonrasında Elon Musk’un bir “siyasi parti” kuracağı gündeme geldi. Trump’ın kendisi de zaten “Duverger yasası” hakimiyetindeki iki partili Amerikan siyasi sisteminin otokratikleşmesinden dem vurarak başkan seçildiği gerçeğinden hareketle, Musk’un “yeni en yeni” siyasi hareketinin “merkez seçmen” üzerinden devrim yapmaya hazırlandığını öngörebiliriz. Bu hareketin Washington’da hükümeti ele geçirmesi bir yana, zihinlerde yaratacağı deprem yeni bir küresel iktidar alanı ortaya çıkartacaktır. Nitekim; Musk’un sosyal medya “influencer”larının Avrupa Parlamentosu seçimlerinde başarı kazanmasını desteklediği de aşikâr.
PolitakAI
Bundan sonra artık kendimizi AI üzerinden yürütülen siyasete hazırlamak elzemdir. AI destekli sistemlerin “belediyecilik” başta olmak üzere siyasetin sayısal karar verme mekanizmaları üzerindeki etkinliği tartışılmaz. Trafik düzenlemesinden su ve elektrik dağıtımına AI halihazırda hayatımıza yön veriyor. Burada sadece Musk’un dedesi Joshua N. Haldeman’ın dünyada daha 1930’lı yıllarda teknokrasi hareketinin lideri olduğunu kenara not edelim ve “dijital teknokrasi” konusunu bir sonraki yazımızda irdeleyelim.