İran ile İsrail arasında patlak veren savaş daha doğrusu karşılıklı çatışma bugün 10. gününe girdi…
İran ile İsrail arasında patlak veren savaş daha doğrusu karşılıklı çatışma bugün 10. gününe girdi…
Ancak, bu çatışmanın yalnızca Tahran ve Tel Aviv arasında sınırlı kalmayacağı, daha ilk andan itibaren öngörülüyordu…
Nitekim, savaşın etkileri şimdiden sadece iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi sarsmaya başladı… Karşımızda çok katmanlı ve derinleşen ve bir güvenlik krizi çıktı.
PJAK, Etnik ve Siyasi Fay…
Çatışmanın doğrudan sıcak cephe dışında kalan bölgelere nasıl yayıldığına dair işaretler de yavaş yavaş netleşiyor.
İran’ın kuzeybatısında faaliyet gösteren ve PKK’nın bir uzantısı olarak bilinen PJAK’ın, son günlerde yayınladığı bildiriler, dikkatleri bölgedeki etnik ve siyasi fay hatlarına çekmiş durumda…
Kürt Unsurlar…
Barzani’nin desteklediği Kürt unsurların Güney Azerbaycan’da yaşayan Türk halkına karşı silahlı mücadeleye çağrıldığı yönünde ciddi iddialar yer alıyor…
Bu gelişmeler, yalnızca askeri değil, aynı zamanda demografik ve sosyopolitik bir mühendisliğin de yürütülmeye çalışıldığını gösteriyor…
Etnik Nüfus ve Göç…
Anlaşılan o ki bölgede etnik nüfus dengelerini değiştirme hedefli bir plan devreye sokulmuş durumda…
Bununla birlikte yeni ve büyük bir göç dalgasının tetiklenmeye çalışıldığı da gözlemleniyor.
Bu tür zoraki hareketliliklerin uzun vadeli sonuçları, yalnızca İran’ı değil, Türkiye başta olmak üzere tüm komşu ülkeleri doğrudan etkileyecektir kuşkusuz.
Azerbaycan ve Türk Halkı…
Elbette Güney Azerbaycan’da yaşayan Türk halkı için bu tür tehditler ne yazık ki yeni değil.
Tarihsel hafıza, benzer baskılara karşı direnç geliştirmiş bir toplumu işaret ediyor. Ancak bugünkü tablo, bu direncin daha örgütlü, daha bilinçli ve çok boyutlu bir mücadele ile desteklenmesini zorunlu kılıyor. Ayrıca, bu mücadele yalnızca silahla değil; kültürel birlik, toplumsal dayanışma ve siyasi farkındalıkla da yürütülmelidir.
Orta Doğu ve Dengeler
Orta Doğu’da dengeler hızla değişiyor…
Bu değişim, bölge halkının kimlikleri, özgürlükleri ve gelecekleri konusunda daha bilinçli ve kararlı kılmış durumda.
Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını herkes biliyor… Bugün bu konuda atılacak her adım, sadece bir milletin değil; bölgenin kaderini de şekillendirecektir…
Ortak Bir Gelecek
Bölgede yaşayan tüm halklar, özellikle de Türk toplulukları için bu süreç, bir sınav niteliğindedir.
Bu sınavdan geçmenin yolu ise birlikten, dirlikten ve ortak bir gelecek inancından geçmektedir.
Vesselam…