KATAR
Katar… Dünyanın en zengin ülkelerinden biri…
Doğalgaz rezervleri, dünya futboluna yaptığı yatırımlar, Al-Jazeera gibi arap dünyasının en etkili medya gücü ve tükenmez gibi görünen servetiyle körfez’in ortasında fildişi ve çelikten kulesinde güven içinde oturduğunu düşünüyordu…
Başkent Doha’nın yanı başında devasa bir Amerikan üssü, yanında Türk takviye birlikleri… İran ile paylaşılan dev doğalgaz sahaları… Ve “zenginlik her kapıyı açar” rahatlığı…
Ama olmadı…
İsrail ordusu, Amerikan desteğini de arkasına alarak Doha’da bir binaya ani bir saldırı düzenledi…
Çok sayıda insan hayatını kaybetti. …
Bu hamle, yalnızca Katar’a değil…arabuluculara, barış masalarına dahi saldırılabilir…mesajıydı…
Artık Katar sadece diplomasi masalarında değil…
vekalet savaşlarının da merkezinde…
Zenginliğin siper olacağına inanan bu küçük ama etkili körfez ülkesi, şimdi savaş meydanının tam ortasında kaldı…
Bu da önümüzdeki dönemde hem Körfez’in hem de küresel dengelerin daha da kırılgan hale geleceğini gösteriyor….
NEPAL
Nepal’de sosyal medya yasağıyla başlayan gençlik ayaklanmaları, kısa sürede hükümeti sarsarak Başbakan Oli’nin istifasına yol açtı…
Bu gelişme, sadece Nepal’e özgü bir kriz değil…
dijital çağın siyaseti nasıl yeniden şekillendirdiğinin açık bir göstergesi….
Nepal’de ne olmuştu…Hükümetin sosyal medya yasakları, gençliğinin zaten biriktirdiği öfkeyi patlatan kıvılcım oldu…
Yolsuzluk, işsizlik, siyasal elitlerin ayrıcalıkları ve ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar…
Şehrin sokaklarını yangın yerine çevirdi…
Parlamento binası, parti merkezleri, eski başbakanların evleri ateşe verildi…
Ordu sokağa indi…
Sokağa çıkma yasağı ilan edildi…
Onlarca can kaybı yaşandı. Sonunda Başbakan istifa etmek zorunda kaldı…
ALMANYA
Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in “refah/sosyal devlet anlayışı artık finanse edilemez” açıklaması….
ortalığı karıştırdı…
Bu açıklama…
sadece Almanya’nın değil, Avrupa’nın ve benzer sosyoekonomik yapıya sahip birçok ülkenin karşı karşıya olduğu yapısal sorunları yeniden gündeme taşınarak tartışmaya neden oldu…
Bu tartışma…
Almanya gibi gelişmiş bir ekonomide bile sosyal devletin baskı altında olduğunu gösteriyor…
Demografik değişim…
Enflasyon…
Vergi rekabeti…
Artan işsizlik…
Göçmen entegrasyonu…
gibi pek çok faktör bir araya gelince, mali sürdürülebilirlik sorusu kaçınılmaz oluyor maalesef…
Almanya’nın içinde bulunduğu finansal ve demografik bu durum…
Ülkemizde de farklı dozlarda yaşanmıyor değil….
FRANSA
Fransa'da Siyasi Deprem… Hükümet güvenoyu alamadı ve düştü…
Hükümetin güvenoyu kaybının nedenlerine baktığımızda ise…2024’ten beri süren parlamenter parçalanma…Yüksek enflasyon…
Kapanmayan açıklar…
Aşırı borçlanma…
Halka dayatılan acı reçete…
Yaşam standartlarının düşmesi…
Kemer sıkma politikası…
Sokak baskısı…
Meclisteki kırılganlık…
Siyasi desteğin olmaması
Gibi etkenler görülüyor…
Bununla birlikte…
2026 bütçesi ve AB mali çıpası etrafında yeni bir güvensizlik turu ihtimali de yüksek gibi görünüyor…
Evet…
şimdi ise yaşanan bu olaylardan ders almak gerekmez mi ?…
Ders almazsak…
bu yaşanlar bir gün bizim kapımıza da dayanmaz mı?…
Yani dikkatli olmak lazım…
yoksa mazallah…
Vesselam…