İsrail ile İran arasında yaşanan ve tüm dünyanın dikkatini çeken çatışmaların arkasında yatan gerçekler ne?
İsrail ile İran arasında yaşanan ve tüm dünyanın dikkatini çeken çatışmaların arkasında yatan gerçekler ne?
Gerçekten de İsrail’in, İran’a yönelik saldırılarının sebebi yalnızca İran’ın nükleer silah kapasitesini yok etmek mi?
Yoksa bu saldırılar, Orta Doğu’da daha önce yaşanan yıkımların bir benzerinin İran’a uygulanması yönünde atılmış adımlar mı?
Bu sorulara sağlıklı cevaplar verebilmek için tarihsel süreci iyi analiz etmek ve geçmişten ders çıkarmak şart: Irak, Libya, Lübnan, Suriye ve Mısır gibi ülkelerin başına gelenleri kronolojik ve stratejik açıdan derinlemesine incelemek artık bir zorunluluk…
Çünkü unutmayalım; bu ülkelerin yaşadığı felaketlerin benzerleri, belki de çok uzak olmayan bir gelecekte Türkiye’nin de başına gelebilir…
Orta Doğu’yu yeniden şekillendirmeyi amaçlayan Büyük Ortadoğu Projesi hâlâ açık ve net biçimde işlemeye devam ediyor. Bölgedeki ülkeler, birer birer ekonomik çöküntüye, iç karışıklığa ve siyasi istikrarsızlığa sürükleniyor. Demokrasi, özgürlük ve nükleer tehdit gibi söylemlerle yapılan dış müdahaleler, uluslararası kamuoyuna “meşru” gösteriliyor…
Türkiye açısından bakıldığında ise son yıllarda Orta Doğu ülkelerinde yaşanan bu olumsuz gelişmelerin benzerlerinin de ülkemizde yaşanması isteniyor. Bunun için de çaba ve gayret gösterildiği de apaçık ortada…
Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki Türkiye yavaş yavaş bir Orta Doğu ülkesi hâline getirilmeye çalışılıyor.
Bu nedenle, millet olarak çok daha dikkatli ve bilinçli olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz…
Tarihten ders almazsak, aynı senaryoların aktörleri olabiliriz. Uyanık olmalı, oyunun farkına varmalı, ülkemizin kaderini başkalarının yazmasına izin vermemeliyiz…
Vesselam…